BUGÜN 17 NİSAN 2013
DR. ERSİN ARSLAN'IN ÖLÜM YILDÖNÜMÜNDE;
SAĞLIKTA
ŞİDDETE,
ŞİDDETİ DOĞURAN
VE BESLEYEN SAĞLIK SİSTEMİNE KARŞI
MÜCADELE İÇİN
G(ö)REVDEYİZ
Tam bir yıl oluyor.
Dr. Ersin Arslan Gaziantep’de
bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak katledildi. Aradan bir yıl geçti,
ancak sağlık çalışanları her gün ülkenin dört bir yanında şiddete görmeye devam
ediyor. Son bir yıl içinde genç bir sağlık emekçisi Dr. Melike ERDEM sisteme
isyanını kendi canıyla ödedi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi
Hastanesi’nde Yoğun Bakım Hemşiresi Rabia Önal öldüresiye dövüldü. Kaymakamın
dövdüğü doktor, Hastane Müdürü’nün kovaladığı sağlık çalışanı, Emniyet güçleri
ve Başhekimlerin saldırısı, Hasta ve Hasta yakınlarının yerlerde tekmelediği
hamile doktor…
Bunlar bildiklerimizden sadece bir kaçı…
Ya bilmediklerimiz ve ya açıklanamayanlar?
Sağlık çalışanları şiddeti
sadece hasta yakınlarından görmüyor. Gördüğümüz şiddeti birkaç başlıkta
özetlersek;
- Hasta ve hasta yakınlarının şiddeti; Bakanlığın, hükümetin ve idarecilerin dil ve üslubu, uygulanan sağlık politikalarının etkisi
- Mobbing,
- Atanmışların ve seçilmişlerin uyguladığı şiddet,
- İşyerlerinde kadrolaşmaya bağlı olarak çalışanlar üzerinde hegemonya kurma amaçlı baskı,
- İfade ve örgütlenme özgürlüğü karşısında sürgün, soruşturma, gözaltı ve tutuklamalar ya da siyasal şiddet,
- İstihdam modelleri, iş yoğunluğu vb.
Bunların dışında her gün
bulaşıcı hastalıklar nedeniyle hayatını kaybeden sağlık çalışanlarını da sayabilirsiniz…
Sağlık çalışanlarını, hasta ve
hasta yakınlarıyla karşı karşıya getiren
akıl dışı bir sağlık sistemi var.
·
Ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları
birbirine düşüren, sağlıkta kaliteyi düşüren,
performans uygulaması var!
·
Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7/24
esnek, kuralsız ve baskı altında çalıştırılma var, hemşirelerde 56, asistan
Hekimlerde 64 saate kadar uzayan mesailer var!
·
Birlik Hastaneleri arasında dama taşı gibi
dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımı dışında “sağlıkçı her işi yapabilir mantığı”
ile çalıştırılma var!
·
Özel sektörde güvencesiz, parasını alamadan,
kölelik koşullarında çalışma var!
·
Sağlık Hizmetine ulaşmanın önünde bin bir türlü
engel var, her kademede ödenen katkı-katılım payı ve ilave ücretler var!
·
Hükümet,
siyasetçiler ve yöneticilerin “Sağlık Çalışanlarını” itibarsızlaştıran,
küçük düşüren, hedef gösteren kışkırtıcı üslubu ve açıklamaları var!
Tüm bunların sonucunda bozuk bir
sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar, çalışanlara yönelmiş öfke ve şiddet
var!
Böyle sağlık sistemi olmaz.
Bu şartlarda, iyi hekimlik, diş
hekimliği, hemşirelik, ebelik, teknisyenlik yapılmaz!
Nitelikli sağlık hizmeti
verilmez!
Üzgünüz/ Kırgınız, bizi şiddetle
karşı karşıya getiren bu sisteme karşı;
Haklarımızın, halkımızın
ve çocuklarımızın sağlık hakkı için bugün hizmet veremiyoruz.
Bugün Türkiye’de sağlık alanında yaşadığımız şiddeti, bu şiddetin
nedenlerini, çözüm önerilerini tartışacağımızdan/ dolayı acil hastalar, kanser
hastaları, diyaliz hastaları ile yatan hastalar dışında sağlık hizmeti
sunmuyoruz.
Bu eylem ve etkinliklerimizdeki temel amacımız; sağlık sistemindeki
yanlışlıklara DUR demek ve sağlık emekçilerinin sorunlarına dikkat çekmektir.
Tüm bunlar “Sağlıkta Dönüşüm
Programı”nın sonuçlarıdır.
Bu programın kimseye yararı
olmadığı açığa çıkmıştır ve yol yakınken bundan vazgeçilmelidir.
Hizmete erişimin önündeki
engellerin, başta parasal engeller olmak üzere tüm engellerin kaldırıldığı bir
sisteme, nitelikli hizmet vereceğimiz bir sisteme ihtiyaç var.
Angaryaya varan çalışmanın, 7/24 saat, esnek-kuralsız çalışma ve
performans baskısının olmadığı bir çalışma hayatına ihtiyaç var.
Kamu Hastane Birlikleri
uygulaması ile dama taşı gibi hastaneler arasında dolaştırılması ile kaybolan
işyeri ve iş güvencesine ihtiyacımız var.
Mücadelemiz şiddeti doğuran ve
besleyen bu sisteme, “Sağlıkta Dönüşüm Programı”na karşı, onun için bugün
G(ö)REVDE’yiz…..
Halkımıza daha iyi bir sağlık
sistemi sunabilmek için; halkımızı
verdiğimiz bu mücadelede yanımızda olmaya, hükümeti, şiddeti doğuran,
emekçileri ve halkı mağdur eden bu sistemi ortadan kaldırmaya, işkolundaki sağlık meslek örgütleri olarak birlikte çözüm
üretmeye davet ediyoruz.
Taleplerimizin yerine
getirilmesi için, daha etkili eylemlerle ve daha kararlı bir şekilde
mücadelemizi sürdüreceğiz….
Böyle sağlık sistemi olmaz.
Bu şiddet sona ERS!N.