NİTELİKLİ BİR SAĞLIK HİZMETİ İÇİN
NİTELİKLİ EĞİTİM
Sağlık
alanında hizmet veren her meslek grubunun mezuniyet öncesi ve sonrası
eğitimleri büyük önem taşır. Sağlıkta
yanlış, bozuk, eksik eğitim insan hayatına mal olabilir. Bu can kaybı demek
olabileceği gibi, kalıcı, uzun ya da
kısa süreli bedensel yeti kaybı, ruhsal sağlık kaybı, sosyal kayıp ve ekonomik
kayıp anlamına da gelebilir. Bu sonuç olarak sağlıksız, sorunlu bir toplum
anlamına da gelebilir.
Güvenli, nitelikli sağlık hizmeti alma
yönünden huzur içerisinde miyiz?
Sağlıklı bir toplum olduğumuzdan söz edilebilir mi?
Siyaset kurumu her fırsatta nitelikli ( kaliteli) sağlık
hizmetinden söz ediyor. Gelin görün ki, hizmeti verecek olanın sadece sayısı
ile ilgileniyor. Eğitime yönelik derin
sorunlar var! Temel eğitim ve temel sonrası tüm eğitimler amansız bir ezber
düzenine dayalı. Şöyle bir bakıldığında ne mesleğe, ne eğitime saygı var. Ne
adalet duygusu, ne meslek bilinci var! Bir taraf, ne olursa olsun bir diploma sahibi olmak kaygısıyla bir şey
düşünemez hale getirilmiş! Diğer tarafın
kaygısı da ne yolla olursa olsun isteyeni diploma sahibi yapmak olmuş.
Nitelikli
bir sağlık hizmeti vermenin yolu nitelikli bir eğitimden geçer. Sağlık
alanındaki eğitimler zorlu ve özellikli eğitimlerdir. Yetkin ve nitelikli insan
gücü için sadece fakülte ya da yüksek okul açmak yeterli değildir. Nitelikli
bir eğitim için dershanesinden laboratuarına, hastanesinden her alan için
yetkin öğretim üyesine kadar bir donanım ve altyapı gerektirir.
Ülkenin
sağlık eğitimi ile ilgili durumuna bakacak olursak, tablo oldukça vahimdir;
- Ülkemizde son 10 yılda tıp fakültesi sayısı yeterliliklerine bakılmaksızın 47’den 81’e, tıp fakülteleri kontenjanları 4500’den 11.000’lere çıkmıştır.
- Tıp ve sağlık eğitimi veren fakülte ve yüksekokulların kontenjanları artırılırken eğitimin olmazsa olmaz gereksinimleri tamamen göz ardı edilmiştir.
- Bugün; sınıfı, amfisi, laboratuarı olmayan, olanına da öğrencisi sığmayan fakültelerde sağlık profesyoneli yetiştirilmeye çalışılmaktadır.
- Bu okullarda eğitim, öğrencileri gruplara bölerek, devam durumlarını takip etmeyerek, bazı uygulamaları kaldırarak, kısaca eğitimin niteliğinden ödün verilerek sürdürülmeye çalışılmaktadır.
- Artan fakülte ve öğrenci sayısı karşısında yetersiz kalan öğretim üyeleri yetersiz kalmaktadır. “Tam Gün” çalışma, liyakatin göz ardı edilmesi, soruşturmalar ve baskılar da öğretim üyesi kaybına yol açtığından öğretim üyesi yetersizliği daha da artmaktadır.
- Hem üniversite, hem de Eğitim ve Araştırma Hastaneleri’nde uygulanmakta olan performans ve ciro baskısı ile ağır iş yükü altında çalışmak zorunda olan asistan ve öğretim üyeleri, eğitim ve araştırmaya zaman bulamamaktadır.
- Asistan hekimler, haftalık 72 saate varan mesailer gibi insani olmayan çalışma süreleri altında adeta ezilmektedir, izin kullanmaksızın 36 saat kesintisiz çalışmak zorunda kalmaktadır. Bu çalışma koşulları altında eğitim alınamayacağı açıktır.
- Sağlık Meslek Liselerinden mezun olan da hemşire, üniversitelerin iki yıllık programlarından mezun olanlar da hemşire, üniversitelerin dört yıllık programlarından mezun olanlar da hemşire unvanı almakta ve hepsi aynı görev, sorumluluk ve yetkiyle çalışmaktadır. Diğer sağlık mesleklerinde de durum bundan farklı değildir.
- Sağlık Eğitimi Programları, meslekten olmayanlar tarafından yönetilmekte, bu durum sağlık meslek eğitiminde sorunların ana kaynağını oluşturmaktadır.
·
Parasını ödediği takdirde ve uzaktan
eğitim ile temel eğitimi hemşirelik olmayan diğer tüm sağlık meslek lisesi ve ön
lisans mezunlarına, ilgili üniversiteler tarafından hemşirelik
lisans diploması verilmektedir.
·
Sağlık alanında görev yapan mesleklerin
tümünde lisans düzeyinde yüksek öğrenim imkânı sağlanmamıştır.
·
Lisans düzeyinde olması gereken sağlık
eğitimi orta öğretim düzeyindeki çocuklara veriliyor, çocuk yaşta sağlık
çalışanı yaratılıyor.
Geleceğin
kuşakları, sağlık hizmeti içinde yer alacak olan bu kuşaklar bu şekilde
yetiştirilmeye çalışılırken; hizmetin niteliği düşünülmemekte, ticari kaygı ön
plana alınmaktadır. Hizmetin yürütülmesi sürecinde yer alacak sağlık
profesyonelleri bu olumsuzluklarla karşı karşıya iken; bu böyle devam edemez.
Halkın sağlığı, bu derecede niteliksiz ve yetersiz eğitim ile yetişen
çalışanlara teslim edilmekte, çalışanlardan nitelikli sağlık hizmet
beklenmektedir. Nitelikli sağlık hizmeti için her meslek ve her kademede yeterli
ve nitelikli bir eğitim gereklidir, bu mutlaka sağlanmalıdır.
Bu Ortamda İyi Eğitim Olmaz,
Böyle bir eğitimle yetişen çalışanlarla
“Nitelikli Sağlık Hizmeti”
verilemez..!
Sağlık
profesyoneli yetiştiren, Fakülte ve Yüksek Okullarında eğitimi niteliksizleştiren
ve yozlaştıran uygulamalara son verilmelidir.
Taner
DEMİR
Şube
Başkanı
SES
MANİSA ŞUBE YÖNETİM KURULU ADINA
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder