Sağlık Bakanından müjde(!) Pamuk eller cebe…
AKP hükümeti, kısaca “Tam Gün” olarak bilinen
kanunun içindeki düzenlemelerden vatandaşa olumlu olarak yansıyacak önemli
hususlardan birinin üniversite hastanelerinde öğretim üyeleri adına alınan fark
ücretini kaldırılmasıydı.
Anayasa Mahkemesinin bu düzenlemeyi iptal etmesinden
sonra yeni yasa çıkarılması için verdiği 6 aylık sürenin sona ereceği Haziran
2013’e yaklaşırken; Başbakan, grup toplantısında yaptığı açıklamada
hekimlere ve halkımıza yeniden üniversite hastanelerinde öğretim üyesi farkı
alınacağı müjdesini (!) vermiştir.
Başta öğretim üyeleri olmak üzere hekimlere ekonomik durumlarında düzelme sağlamak için mesai saatleri sonrası yapacakları muayene ve işlemlerde hastaların aynen özel hastanelerde olduğu gibi ceplerinden ayrıca fark ücreti ödeyeceklerini bildirmiştir. SUT fiyatlarının %100’ü kadar olan bu fark ücreti, artık kamu kurumlarında da vatandaşın cepten ödeme yapacağı anlamına gelmektedir. Başbakan ve sağlık bakanının müjdesi(!) vatandaşın cebinden alınacak ilave ücretlerdir.
AKP hükümeti, sağlıkta yaşanan sorunların sorumlusu olarak her fırsatta hekimleri ve tıp fakültesi öğretim üyelerini göstermiş ve onları hasta ve yakınlarının şiddetinin hedefi haline getirmiştir.
Başta öğretim üyeleri olmak üzere hekimlere ekonomik durumlarında düzelme sağlamak için mesai saatleri sonrası yapacakları muayene ve işlemlerde hastaların aynen özel hastanelerde olduğu gibi ceplerinden ayrıca fark ücreti ödeyeceklerini bildirmiştir. SUT fiyatlarının %100’ü kadar olan bu fark ücreti, artık kamu kurumlarında da vatandaşın cepten ödeme yapacağı anlamına gelmektedir. Başbakan ve sağlık bakanının müjdesi(!) vatandaşın cebinden alınacak ilave ücretlerdir.
AKP hükümeti, sağlıkta yaşanan sorunların sorumlusu olarak her fırsatta hekimleri ve tıp fakültesi öğretim üyelerini göstermiş ve onları hasta ve yakınlarının şiddetinin hedefi haline getirmiştir.
Gerek Başbakan gerekse dönemin Sağlık Bakanı Akdağ’ın
“Tam Gün” yasası görüşülürken sarf ettiği “doktor efendi mani peşinde”, “paracı
doktorlar gürültü yapıyor”, “bunların gözü doymaz”, “çalışmak istemiyoruz
derseniz istediğiniz yere çeker gidersiniz”, “çalışmayan doktoru
çalıştıracağız, bıçak parasını kaldıracağız, doktorun elini hastanın cebinden
çıkaracağız”… vb sözleri belleklerimizde tazeliğini korumaktadır.
Peki, şimdi ne oldu?
Anlayacağınız sağlıkta işler pek de iyi gitmiyor!.
Hekimleri kötülemek, itibarsızlaştırmak için akla hayale gelmedik icraatlara
imza atanlar belli ki şimdi de kötüledikleri ve hakaret ettikleri hekim öğretim
üyeleri üzerinden üniversitelere kaynak yaratma telaşına düştüler.
Başbakanın grup toplantısında “yapacağımız yasal
düzenlemeyle üniversite hocaları mesai bitiminde makul bir bedelle vatandaşlara
hizmet verecek. Vatandaş sağlık uygulama tebliğindeki bedel kadar ücret
ödeyecek. Üniversitede mesai ücreti 55 lira, mesai sonrası tedavi olan 55 lira
ödeyecek. Bu ücretin bir kısmı öğretim üyesine bir kısmı da kuruma
verilecek’’açıklamasını yaptı. Oysa 29.09.2012 tarihinde SGK tarafından
yayımlanan Sağlıkta Uygulama Tebliği (SUT) ile madde1: 3.2.1’de ikinci ve
üçüncü basamak resmi sağlık hizmeti sunucularından… 5 TL ibaresinden sonra
gelmek üzere ‘’vakıf üniversiteleri hariç olmak üzere 2547 sayılı Yükseköğretim
Kanunu kapsamında olan üniversitelerdeki öğretim üyesi muayenelerinde artırmaya
ve farklılaştırarak uygulamaya kurum yetkilidir.’’ cümlesi eklenmişti. Bu
eklenen madde ile üniversite hastanelerindeki öğretim üyesi muayenelerinde katılım
payını arttırma yetkisi SGK’na verilmiştir. Ancak Başbakan SGK’na verilen
üniversitelerdeki öğretim üyesi muayenelerinde vatandaşın ödeyeceği katkı
payını arttırmaya ve farklılaştırarak uygulamaya yetkisini, kurum yerine
kendisi açıklamıştır.
5510 sayılı kanunun 68. maddesi zaten SGK’ un
belirlediği muayene katılım payını on katına kadar artırmak ve sağlık hizmeti
sunucuları için ödenecek fark ücretini belirlemek yetkisi vermiştir.
“Tam Gün” yasası görüşülürken propaganda malzemesi
yaptıkları, her türlü hakareti pervasızca kullanarak kaldırdıkları üniversite
hastanelerindeki öğretim üyesi muayene fark ücretini mesai sonrasında 55
lira olarak yeniden getirmişlerdir.
Yanlışlar, Başka Yanlışlarla Düzeltilmeye Çalışılıyor!
Yanlışlar, Başka Yanlışlarla Düzeltilmeye Çalışılıyor!
Başbakan ve Sağlık Bakanı Sağlık çalışanlarının devasa
sorunlarını, hocaların mesai sonrasında hasta bakmasından ve hastanın cebinden
çıkacak paradan payına düşeni almasından ibaret sanıyor! Hekimlerin ve sağlık
çalışanlarının en önemli sorunları iş, gelir ve gelecek güvencesi kaygısı ile
sağlık hakkı, mesleki bağımsızlık ve nitelikli sağlık eğitimi sorunudur.
Tıp fakülteleri başta olmak üzere kamu sağlık
kurumları yalnızca hekimlerden ve öğretim üyelerinden ibaret değildir.
Çalışanlar arasında dayanışma yerine rekabete yol açan, işimizi
değersizleştiren ve hastaları puan ve katılım payına dönüştüren ücretlendirme
modelinden bir an önce vazgeçilmeli; iş ve ücret güvencesi olan,
insanca yaşamaya ve mesleki gelişimi sürdürmeye yetecek, emekliliğe yansıyacak
ücretlendirme sistemine geçilmelidir.
Biz sağlık ve sosyal hizmet çalışanları;
metalaştırılmış bir sağlık hizmetinin ‘oyuncusu’ değil, topluma adanmış
mesleğin onurlu üyeleri olarak görevimizi performans, ciro, SUT baskısı ve
gelecek kaygısı duymadan yapmak istiyoruz. 28.03.2013
ŞUBE
YÖNETİM KURULU