12 Mart 2013 Salı

8 MART 2013 MANİSA KADIN DAYANIŞMASI



BASINA VE KAMUOYUNA
Bugün 8 Mart emekçi kadınların uluslararası birlik dayanışma ve mücadele günüdür. Biz burada  bundan yaklaşık yüz elli yıl önce 129 dokuma işçisi kadının yaktıkları ateşi bir yangına dönüştürmek için bir aradayız. Başlattıkları mücadeleyi büyütmek ve yarınlara taşımak için örgütleniyor, sokaklara dökülüyoruz.
Kadın emeğine dönük saldırıların yoğun olarak sürdürüldüğü, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve sosyal adaletsizliğin derinleştiği bir süreçten geçiyoruz. Her gün beş kadın öldürülürken kaderimize mahkûm olup susmamız ve koşulsuz itaat etmemiz bekleniyor. Toplumsal yaşamdan  ve çalışma yaşamından tümüyle soyutlanmış, kendini evine eşine ve çocuklarına adamış bir kadın modeli yaratılmak isteniyor.
AKP hükümeti ucuz iş gücü  ve kadının eve kapatılmasının bir parçası olan beş çocuk dayatması ve kürtaj yasağıyla kadın bedeni üzerinde iktidar kurmaya ve kadın kimliğini yok etmeye çalışıyor.
Kadınların korunma taleplerini yerine getirmeyen savcılar, koca, baba,  ağabey  şiddetinden kaçıp karakola sığınan kadınları eve gönderen polisler, erkek adaleti uygulayan mahkemeler, erkek egemen sistemin uygulamalarını devam ettiriyor.
Kadını potansiyel cinsel obje olarak gören ve gösteren ,tacizi tecavüzü ve kadın cinayetlerini sıradanlaştıran ,kadını aşağılayan medya , iktidar ve hukuk sistemi ile  karşı karşıyayız. Tüm bunların yanı sıra kadına yönelik şiddeti önleyecek cezai yaptırımların olmaması ve tahrik indirimlerinin uygulanması da erkek şiddetini meşrulaştırmaktadır..
Komşularımızla sıfır sorun iddiasıyla ortaya çıkan AKP iktidarı tam aksine savaş çığırtkanlığı yaparak halkları birbirine kışkırtmaya devam ediyor. Suriye’e yönelik savaş politikaları NATO üslerinin topraklarımızı işgali ve ülkemizde yaşanan otuz yıllık çatışmalar da yine en çok kadınları vuruyor.
Kamu hizmetlerinin özelleştirildiği, esnek, kuralsız, güvencesiz, performansa dayalı çalışmanın yaygınlaştığı bir dönemden geçmekteyiz. İş yükümüz her geçen gün artmakta özellikle kadınlar daha düşük ücretlerle çalışmaya zorlanmaktadır. Bugün emek ve demokrasi, sendikal hak ve özgürlükler için mücadele veren kadınlar baskı ve zorlamayla karşılaşıyor. Gözaltı ve tutuklamalarla hak alma mücadeleleri engellenmeye çalışılıyor.
AKP iktidarının kadın kimliğini yok etme ve kadını aile içine hapsetme politikalarına en güzel örnek kadın ve aileden sorumlu bakanlığın Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak değiştirilmesidir. Bilinmelidir ki her gün iradesi kırılmaya çalışılan baskıya ve ayrımcılığa maruz kalan biz kadınlar içimizdeki direniş ve özgürleşme isteğini bir çığ gibi büyütüyoruz. Tarihten miras aldığımız direnişi,mücadeleyi, her gün daha fazla yükseltiyoruz. Yol uzun sesimiz güçlü.
Biz kadınlar suçluyu tanıyoruz. Suçlu erkek egemen zihniyet ve onun iktidar aygıtlarıdır.
Suçlu kadını koruyamayan adalet sistemi ve uygulayıcılarıdır.
Bugün başta 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi talebi olmak üzere;
. Esnek-güvencesiz-kayıt dışı çalıştırmaya son verilmesini, kadın istihdamının önündeki engellerin kaldırılmasını, işe almada, tayin, terfi ve yükselmelerde pozitif ayrımcılık ilkesinin uygulanmasını,
• Kamu hizmetlerinin özelleştirilme sürecinin durdurularak, herkese eşit-parasız kamusal hizmetin sağlanmasını,
• Hem iş, hem de evde çifte mesai yapan kadınların fiili hizmetten yararlanmasını; ev kadınlarına zorunlu sağlık sigortası getirilmesini; ücretli doğum ve ebeveyn izinlerinin arttırılmasını,
• İşyerlerinde çalışanların cinsiyetine bakılmaksızın kreş; yaşlıları, hastaları, engellileri kadın bakımına terk etmeyen sosyal olanaklar; erkek ve kadınların cinsiyetlerine bakılmaksızın eşit iş bölümü  yapılmasını,
• Başta cinsiyet ayrımcılığı olmak üzere her türlü ayrımcılığa son verecek eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa hazırlanmasını,
• Şiddete uğrayan kadınların korunmasını, kadın cinayetlerinin engellenmesi için yargı sisteminin, yasaların kadın lehine düzenlenmesini,
• Ülkede yürütülen savaş politikalarına karşı, savaş sürecinin barışa evrilmesi ve ülkemizde halkların özgürce bir arada yaşadığı barış koşullarının yaratılmasını,
• Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kaldırılarak Kadın ve Eşitlik Bakanlığı’nın kurulmasını,
-LGBTT bireylere cinsel yönelimleri yüzünden uygulanan şiddet ve ayrımcılığın ortadan kalkması ve eşit şartlarda yaşam hakkı tanınmasını,
• İşyerinde, sokakta kadına yönelik taciz, tecavüz ve mobbingin son bulması için düzenleme yapılmasını,
• Kadından yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin uygulanmasını İSTİYOR,
• 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi için İSYANIMIZI büyütüyoruz.
Kadınız biz, yaşamın yaratıcısı, diğer yarısıyız. Mücadelemiz bizim olanı geri alma mücadelesidir. Beş bin yıldır diri diri gömüldük, cadı kazanlarında yakıldık, giyotinlerde can verdik, recm edildik, tutsak edildik yılmadık. Tüm insanlık için baskının ve sömürünün olmadığı bir dünya düşlüyoruz. Kuruncaya kadar da yılmayacağız. Alanlarda güvenceli iş güvenli yaşamı, barışı, demokrasiyi ve özgürlüğü haykırmaya devam edeceğiz. 
BUGÜN 8 MART. KADINLARIN ULUSLAR ARASI  BİRLİK, DAYANIŞMA VE MÜCADELE GÜNÜ.
KADINLAR OLARAK; BUGÜN BİRKEZ DAHA BASKIYA, SÖMÜRÜYE, EMEĞİMİZİN GÖRMEZDEN GELİNMESİNE ARTIK YETER DİYORUZ!
KADINLAR İÇİN, KADINLARLA BİRLİKTE SUSMUYOR, KORKMUYORUZ!
YAŞASIN 8 MART, YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI.
PLATFORM BİLEŞENLERİ:
KESK MANİSA ŞB. PLATFORMU,  MANİSA TABİP ODASI, DİSK/ EMEKLİ SEN, YKKD, ALEVİ KÜLTÜR DERNEĞİ, HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI, SAHHAD, CKD, HDK, BDP, CHP, EMEP, ÖDP, BDSP,

Hiç yorum yok: