BASINA VE KAMUOYUNA
Bugün 8 Mart emekçi kadınların uluslararası birlik dayanışma
ve mücadele günüdür. Biz burada bundan
yaklaşık yüz elli yıl önce 129 dokuma işçisi kadının yaktıkları ateşi bir
yangına dönüştürmek için bir aradayız. Başlattıkları mücadeleyi büyütmek ve
yarınlara taşımak için örgütleniyor, sokaklara dökülüyoruz.
Kadın emeğine dönük saldırıların yoğun olarak sürdürüldüğü,
toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve sosyal adaletsizliğin derinleştiği bir
süreçten geçiyoruz. Her gün beş kadın öldürülürken kaderimize mahkûm olup
susmamız ve koşulsuz itaat etmemiz bekleniyor. Toplumsal yaşamdan ve çalışma yaşamından tümüyle soyutlanmış,
kendini evine eşine ve çocuklarına adamış bir kadın modeli yaratılmak
isteniyor.
AKP hükümeti ucuz iş gücü
ve kadının eve kapatılmasının bir parçası olan beş çocuk dayatması ve
kürtaj yasağıyla kadın bedeni üzerinde iktidar kurmaya ve kadın kimliğini yok
etmeye çalışıyor.
Kadınların korunma taleplerini yerine getirmeyen savcılar,
koca, baba, ağabey şiddetinden kaçıp karakola sığınan kadınları
eve gönderen polisler, erkek adaleti uygulayan mahkemeler, erkek egemen
sistemin uygulamalarını devam ettiriyor.
Kadını potansiyel cinsel obje olarak gören ve gösteren
,tacizi tecavüzü ve kadın cinayetlerini sıradanlaştıran ,kadını aşağılayan
medya , iktidar ve hukuk sistemi ile
karşı karşıyayız. Tüm bunların yanı sıra kadına yönelik şiddeti önleyecek
cezai yaptırımların olmaması ve tahrik indirimlerinin uygulanması da erkek
şiddetini meşrulaştırmaktadır..
Komşularımızla sıfır sorun iddiasıyla ortaya çıkan AKP
iktidarı tam aksine savaş çığırtkanlığı yaparak halkları birbirine kışkırtmaya
devam ediyor. Suriye’e yönelik savaş politikaları NATO üslerinin topraklarımızı
işgali ve ülkemizde yaşanan otuz yıllık çatışmalar da yine en çok kadınları
vuruyor.
Kamu hizmetlerinin özelleştirildiği, esnek, kuralsız,
güvencesiz, performansa dayalı çalışmanın yaygınlaştığı bir dönemden
geçmekteyiz. İş yükümüz her geçen gün artmakta özellikle kadınlar daha düşük
ücretlerle çalışmaya zorlanmaktadır. Bugün emek ve demokrasi, sendikal hak ve
özgürlükler için mücadele veren kadınlar baskı ve zorlamayla karşılaşıyor.
Gözaltı ve tutuklamalarla hak alma mücadeleleri engellenmeye çalışılıyor.
AKP iktidarının kadın kimliğini yok etme ve kadını aile içine
hapsetme politikalarına en güzel örnek kadın ve aileden sorumlu bakanlığın Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak değiştirilmesidir. Bilinmelidir ki her
gün iradesi kırılmaya çalışılan baskıya ve ayrımcılığa maruz kalan biz kadınlar
içimizdeki direniş ve özgürleşme isteğini bir çığ gibi büyütüyoruz. Tarihten
miras aldığımız direnişi,mücadeleyi, her gün daha fazla yükseltiyoruz. Yol uzun
sesimiz güçlü.
Biz kadınlar suçluyu tanıyoruz. Suçlu erkek egemen zihniyet
ve onun iktidar aygıtlarıdır.
Suçlu kadını koruyamayan adalet sistemi ve uygulayıcılarıdır.
Bugün başta 8 Mart’ın resmi tatil ilan edilmesi talebi
olmak üzere;
. Esnek-güvencesiz-kayıt dışı çalıştırmaya son verilmesini, kadın
istihdamının önündeki engellerin kaldırılmasını, işe almada, tayin, terfi ve
yükselmelerde pozitif ayrımcılık ilkesinin uygulanmasını,
• Kamu hizmetlerinin özelleştirilme sürecinin durdurularak, herkese
eşit-parasız kamusal hizmetin sağlanmasını,
• Hem iş, hem de evde çifte mesai yapan kadınların fiili hizmetten
yararlanmasını; ev kadınlarına zorunlu sağlık sigortası getirilmesini; ücretli
doğum ve ebeveyn izinlerinin arttırılmasını,
• İşyerlerinde çalışanların cinsiyetine bakılmaksızın kreş; yaşlıları,
hastaları, engellileri kadın bakımına terk etmeyen sosyal olanaklar; erkek ve
kadınların cinsiyetlerine bakılmaksızın eşit iş bölümü yapılmasını,
• Başta cinsiyet ayrımcılığı olmak üzere her türlü ayrımcılığa son
verecek eşitlikçi, özgürlükçü ve demokratik bir anayasa hazırlanmasını,
• Şiddete uğrayan kadınların korunmasını, kadın cinayetlerinin
engellenmesi için yargı sisteminin, yasaların kadın lehine düzenlenmesini,
• Ülkede yürütülen savaş politikalarına karşı, savaş sürecinin barışa
evrilmesi ve ülkemizde halkların özgürce bir arada yaşadığı barış koşullarının
yaratılmasını,
• Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın kaldırılarak Kadın ve Eşitlik
Bakanlığı’nın kurulmasını,
-LGBTT
bireylere cinsel yönelimleri yüzünden uygulanan şiddet ve ayrımcılığın ortadan
kalkması ve eşit şartlarda yaşam hakkı tanınmasını,
• İşyerinde, sokakta kadına yönelik taciz, tecavüz ve mobbingin son
bulması için düzenleme yapılmasını,
• Kadından yana imza atılan uluslararası sözleşmelerin uygulanmasını İSTİYOR,
• 8 Mart’ın resmi tatil
ilan edilmesi için İSYANIMIZI
büyütüyoruz.
Kadınız biz, yaşamın yaratıcısı, diğer yarısıyız. Mücadelemiz
bizim olanı geri alma mücadelesidir. Beş bin yıldır diri diri gömüldük, cadı
kazanlarında yakıldık, giyotinlerde can verdik, recm edildik, tutsak edildik
yılmadık. Tüm insanlık için baskının ve sömürünün olmadığı bir dünya
düşlüyoruz. Kuruncaya kadar da yılmayacağız. Alanlarda güvenceli iş güvenli
yaşamı, barışı, demokrasiyi ve özgürlüğü haykırmaya devam edeceğiz.
BUGÜN 8 MART. KADINLARIN ULUSLAR ARASI
BİRLİK, DAYANIŞMA VE MÜCADELE GÜNÜ.
KADINLAR OLARAK; BUGÜN BİRKEZ DAHA BASKIYA, SÖMÜRÜYE, EMEĞİMİZİN
GÖRMEZDEN GELİNMESİNE ARTIK YETER DİYORUZ!
KADINLAR İÇİN, KADINLARLA BİRLİKTE SUSMUYOR, KORKMUYORUZ!
YAŞASIN 8 MART, YAŞASIN KADIN DAYANIŞMASI.
PLATFORM BİLEŞENLERİ:
KESK MANİSA
ŞB. PLATFORMU, MANİSA TABİP ODASI, DİSK/
EMEKLİ SEN, YKKD, ALEVİ KÜLTÜR DERNEĞİ, HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI,
SAHHAD, CKD, HDK, BDP, CHP, EMEP, ÖDP, BDSP,
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder