Değerli
Basın Mensupları,
Hepinizi
KESK Kamu Emekçi Sendikaları Konfederasyonu adına saygıyla selamlıyorum.
Basın
açıklamamıza başlamadan önce, iki gün önce kaybettiğimiz Berkin’imize sahip
çıkma mücadelemizi ülkenin dört yanında şiddetle bastırmaya çalışanlar
bilmelidirler ki; Şiddetiniz, hiddetiniz haksızlığınızın kanıtıdır. Ve ne
yaparsanız yapın çocuklarımıza, geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Değerli
Basın Emekçileri,
2014-2015
yılları Toplu Sözleşme (TİS) süreci üzerinden sadece 6 ay geçti. Geçen süre
zarfında ortaya çıkan sonuç, bugün kamu emekçilerinin büyük çoğunluğunun
yoksulluk sınırı altında olduğu gerçeğidir.
Kamu
Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Birimi KESK-AR tarafından
yapılan 4 kişilik bir aile için 2014 yılı Şubat ayına ait açlık ve
yoksulluk sınırını hesaplamasına göre;
4 Kişilik
ailenin sağlıklı beslenmek için yapması gereken minimum aylık gıda harcaması
olan açlık sınırı 1,179 lira,
açlık sınırının tüketim harcamasına dağıtılması ile elde edilen yoksulluk sınırı ise 3,727 lira olarak hesaplandı.
Şubat ayı
enflasyon rakamlarının açıklanması ile 2013 yılının aynı dönemine ait açlık ve
yoksulluk oranı yüzde 10 yükseldi.
Kamu
emekçileri, talepleri ve gereksinimlerinin görmezden gelindiği 2014-2015
yılları Toplu Sözleşme (TİS) sürecinde ücretlerine ortalama %5.2'lik
bir zam almıştı. Böylece kamu emekçilerinin ücretleri, Şubat ayında
açıklanan 7,89 enflasyon oranı ile karşılaştırıldığında, yoksulluk
sınırındaki artışın yüzde 50 altında kaldı.
Bugünkü
şartlarda en düşük memur maaşı ile geçinen 4 kişilik bir aile, yoksulluk
sınırının yarı yarıya altında yaşamını sürdürmektedir.
Sağlık ve eğitim hizmetlerinin paralı hale gelmesi, reel ücretleri erimeye terk edilmiş emekçileri nitelikli bir yaşamdan uzaklaştırmaktadır.
Sağlık ve eğitim hizmetlerinin paralı hale gelmesi, reel ücretleri erimeye terk edilmiş emekçileri nitelikli bir yaşamdan uzaklaştırmaktadır.
17
Aralık’tan itibaren iktidar bloğu arasında derinleşen çatışmada, bugüne kadar
iktidarın egemen sınıflarla birlikte el ele kurduğu düzenin tüm pisliği ortaya
dökülürken, 11 yıldır yoksulluğa itilen emekçilerin tüm birikimlerinin bu
düzende nasıl çalındığı ve kimlerin cebinden çıktığı da görülüyor.
Yıllardır
toplu sözleşme döneminde emeklerinin karşılığını talep eden, insanca bir yaşam
için mücadele veren kamu emekçilerine hükümetin “kaynak yok” gerekçesini öne
sürerek kulağını tıkamasının da nedeni belli oluyor. Bir anda “yok olan”
kaynaklar bugün banka müdürlerinin ayakkabı kutularından, Bakan hatta Başbakan
çocuklarının evlerinden çıkıyor.
Örneğin
son operasyonda Başbakan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın tüm çabalarına rağmen
sıfırlayamadığı iddia edilen “elde kalan” 30 milyon avro, bugün 38 bin kamu
emekçisinin maaşına denk gelirken, 75 bin memur emeklisinin 1 ayda aldığı
maaşı karşılamaktadır.
Ülkemizde
giderek yükselen açlık ve yoksulluk sınırı, bir sorun değil, 11 yıldır
sürdürülen rant, sömürü ve yağma üzerine kurulu ekonomi politikalarının bir
sonucudur. Ortaya çıkan bu sonuç, ancak nedenleriyle birlikte ortadan
kaldırılabilir. Adil bir bölüşüm sistemi ve adil bir ücret politikası ancak, bu
sonuçları üreten düzenin sıfırlanmasıyla mümkündür.
Değerli
arkadaşlar,
KESK
olarak yukarda ifade ettiğimiz hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk çarkına karşı
çıkmak için tüm yurtta eşzamanlı olarak 15 Mart 2014 günü “Onlar çalıyor, biz
yoksullaşıyoruz. “ ana temalı yürüyüş ve basın açıklamaları gerçekleştireceğiz.
Bu program
çerçevesinde bizler, KESK Manisa Şubeler Platformu olarak 15 Mart 2014
Cumartesi günü saat 14.00 da Cumhuriyet Alanında toplanarak yürüyüş
gerçekleştireceğiz.
Hırsızlığa,
yoksulluğa ve rüşvet çarkına karşı çıkan, yoksulluğa karşı mücadele etmek
isteyen tüm yurttaşlarımızı yürüyüşümüze destek vermeye çağırıyoruz.
Saygılarımızla
kamuoyuna duyurulur.
KESK Manisa Şubeler Platformu
Dönem Sözcülüğü Adına
Mehmet KAPAR
SES Manisa Şube Mali Sekreteri
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder