BASINA VE KAMUOYUNA
1998 yılında
Mısır Çarşısı’nda meydana gelen patlamada 7 kişi ölmüş, 127 kişi ise
yaralanmıştı. Olayla hiçbir alâkası olmadığı halde “Mısır Çarşısı faili” olarak
yargılanmaya başlayan Pınar Selek yıllarca hapiste kaldı. Üstelik aleyhinde
hiçbir delil olmamasına rağmen! Patlamanın bombadan kaynaklanmadığı birçok
raporla kanıtlanmış olduğu için Mısır Çarşısı olayını bir bombalama eylemi
olarak adlandırmak bile doğru değil. Yargının ne kadar “bağımsız”, ne kadar
“tarafsız”, ne kadar “adil” olduğunun en güzel örneklerinden biridir Pınar
Selek davası!
Öyle bir
örnektir ki halen daha hükümet tarafından emsal dava olarak kullanılarak bir
çok aydın yazar sendikacı devrimci demokrat kim var ise, asılsız uydurma iddialarla içeri alınmakta
aylarca yıllarca tutuklu olarak susturulmaya çalışılmakta. Pınar’ın
davasında Patlamanın ardından yapılan
ilk olay yeri inceleme raporlarında patlamanın tüp gaz sızıntısı sebebiyle
meydana geldiği ve bomba bulgusuna rastlanılmadığı açıkça yer alıyordu.
Savcılık ise bu olayın bir bombalama eylemi olduğunda ısrar ediyordu. Olayla
ilgili toplam 11 rapor hazırlandı ve bunlardan sadece iki tanesi patlamanın
sebebinin bomba olabileceği yönündeydi. Bu iki rapor da bilimdışı ve İçişleri
Bakanlığı tarafından amaca yönelik olarak hazırlatılmış raporlardı. Ağır Ceza
Mahkemesinin bu kanıtları göz önünde bulundurarak verdiği beraat kararları ise
Yargıtay tarafından bozuldu. Çünkü Yargıtay, Selek’in ağırlaştırılmış müebbet
hapis ile cezalandırılmasını istiyordu.
Pınar
Selek davası 13 Aralık perşembe günü yeniden
başlatıldı. . 98 yılından bu yana İstanbul 12. Ağır ceza Mahkemesinde görülen
davalarda mahkeme heyeti pınar selek’i suçsuz bulmuş ve üç kez oy birliğiyle
beraat ettirmiştir. Buna rağmen pınar'ı mahkum edebilmek için elinden gelen her
şeyi yapan yargı mahkeme heyetini değiştirmiş ve davayı yeniden başlatmıştır.
Pınar
Selek sokak çocuklarının, transseksüellerin, kadınların hayata tutunma ve
özgürleşme mücadelesinde önemli çalışmalar yapmış, ezilen halkların yanında
olmuştur. Aynı zamanda sosyolog olan Selek, barış, demokrasi ve insan hakları
mücadelesine etkili bir aktivisttir. Tüm ezilen kesimlerin haklarını gözeten,
ezilmelerine dışlanmalarına seyirci kalamayan Pınar Selek’in uzman raporlarının
da belgelediği bu asılsız olayla ilişkilendirilmeye çalışılması büyük bir
handikaptır.
Pınar Selek
kendi sözleriyle içine sokulmaya çalışıldığı girdabı özetlemektedir: “oyunun kuralıymış öğrendim. Eğer şifreyi
yüksek sesle söylemeye çalışırsan, suçlu ilan edilirsin. Üstelik suçun şifreyi
yüksek sesle söylemeye çalışmak olmaz. Tam da senin karşı durduğun, mücadele
ettiğin bir tutum sana mal edilir. Örneğin rahibeysen, fahişelik yapmakla
suçlanırsın. Hayatını islami değerlerin canlı tutulmasına adamış bir insansan,
boynuna, içki yada uyuşturucu tüccarı yaftası asılır. Yada bir anti militarist
olarak bombacılıkla suçlanırsın. Ama şiddet karşıtı olan, hayatını şiddete,
militarizme ve tüm savaşlara karşı, mücadeleye adamış bir insanın, katliam
sanığı olarak topluma tanıtılması korkunç bir şey.”
Pınar
özgürlüğün, eşitliğin, demokrasinin, kadın mücadelesinin ve adaletin bir
temsilcisi, yılmaz savunucularından olduğu için; bu gün bu köhneleşmiş
zihniyetin karşısında durduğu için işte böylesi bir düzmece iddia ile
yargılanmaktadır. Burada yargılanan sadece pınar değildir. Vicdanımızdır,
geleceğimizdir, ekmeğimizdir, sesimizdir, nefesimizdir. Barıştır yargılanan,
emektir, alınterimizdir. Kadınlarımız, çocuklarımız, hakkımız, yarınımızdır. Bu
dava diğer tüm davalara örnek olacak bir davadır. İnsanlığımız yargılanmakta.
Bu yüzden Pınara sahip çıkmak kendimize özümüze sahip çıkmaktır
Biz SES
Manisa Şubesi olarak Pınar Selek’in hukuk mücadelesinin aynı zamanda Türkiye ve
insan hakları için bir sınav olduğu görüşünü benimsiyoruz. Gerek bir kadın
aktivist gerekse bir aydın olarak verdiği mücadelenin çok değerli olduğuna
inanıyoruz. Pınar selek bugüne kadar tüm dışlanmışların sesi olmaya
çalışmıştır. Bugün hepimiz onun sesi olmak zorundayız. SES Manisa Şubesi olarak
13 Aralıkta görülecek davada herkesi Selek’le dayanışmaya çağırıyoruz.
SES MANİSA ŞUBE KADIN KOMİSYONU ADINA
AYÇA RAMAZAN
ŞUBE KADIN
SEKRETERİ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder