Basına
ve Kamuoyuna
AKP iktidarının ileri
demokrasi uygulamaları dur durak bilmeden devam ediyor. Ülkemiz sendikal hak ve
özgürlükler ve örgütlenme önündeki engellerle İLO’ nun kara listesine geçerken,
demokrasi ve özgürlükler konusundaki hak ihlallerine her geçen gün bir yenisi
ekleniyor. Özgürlük denilince sadece kendilerine tanınan ayrıcalıklarda sınır
tanımayanlar baskı ve sindirmeyle herkesi ötekileştirerek suçlu ilan etmekte
sınır tanımıyorlar .Buna yeni bir örnekte 5 Aralık’ta mahkeme karşısına çıkacak
tutuklu tıp öğrencilerinin etnik kimlik ve muhalif duruşlarının, terör örgütü
üyeliğiyle suçlanmaları için yeterli sayılmasıdır., Yani 5 Aralık’ta
yargılanacak olan yasal SES üyeliği, TTB üyeliği ve üniversitedeki kulüp
üyeliğidir. Akp iktidarının öğreciler dahil tüm muhalefe yönelik saldırıları13 Mart 2011 günü Ankara’da yapılan n “ÇOK SES TEK YÜREK” Sağlıkçı Mitingi’ne katılan
Tıp Fakültesi öğrencisi, Sendikamız SES ’in öğrenci komisyonu ve Türk
Tabipleri Birliği Tıp Öğrenci Kolu üyesi Zülküf AKELMA nın yargılanmasıyla
başladı.Daha sonra süreçte sağlık hakkımız ve ülkemizin özgürlük ve demokrasisi
için çalışmakta ısrarlı olan
öğrencilere karşı iktidarın saldırısını devam etti Türkiye genelinde 90 öğrenci gözaltına
alınmış, bunların 47’si sendikamız SES öğrenci komisyonu ve Türk Tabipleri
Birliği Tıp Öğrenci Kolu öğrencilerinden oluşmaktadır. İki günlük gözaltı
süresinden sonra 08.06.2012 günü saat 11.00’de savcılığa çıkarılmış, savcılıkta
yapılan sorgulama sonucunda 12 öğrenci bırakılmıştır.
Ankara’da 6 Haziran günü gözaltına alınan 43 tıp fakültesi öğrencisinden
13’ünün halen Sincan Cezaevi’nde tutulu bulunmakla, Türkiye’nin bu en başarılı
öğrencilerinin 6 aydan beri eğitim haklarının gasp edilmektedir.13’ü tutuklu 30’u tutuksuz yargılanacak 43 sağlık
öğrencisinin ilk duruşması bugün 5 Aralık 2012 Çarşamba günü Ankara Adliyesi
13. Ağır Ceza Mahkemesinde saat 10.00’da görülecektir.Bu gençlerimizin isimleri Akmet Demirel,Tuncay Gökçen ,Zülküf Akelma , Ahmet
Karer Yurtdaş ,Mustafa Karakurt,Recep Kar ,Özgür Mert
Bakan, Perişan Akar ,Birhat Şimşek ,Fatih Sultan Akıncı,Mehmet
Aydın,Mehmet Budak ,Mustafa Akın’dır.
Öğrencilerin 5 Aralık’ta mahkeme karşısına çıkacaklar Öğrenciler
hakkında ‘örgüt üyesi olmak’ suçlamalar
var. Haklarında 15 yıla kadar değişen hapis cezaları isteniyor., öğrencilere
yönelik suçlamaların tamamının tıp meslek eğitimi ve sendikal faaliyetlerle
ilgili olduğunu açıktır.. Yani 5 Aralık’ta yargılanacak olan yasal SES üyeliği,
TTB üyeliği ve üniversitedeki kulüp üyeliğidir”
“ASIL NEDEN KÜRT OLMALARI”
Bu öğrenciler SES ve TTB
mitinglerine katılmak, üniversitede Halk Sağlığı Komitesi’ne üye olmak ve
aralarındaki konuşmalarda ‘komite’ sözcüğünü kullanmak, varoşlarda sağlık
taraması yapmak gibi suçlamalarla yargılanmaktadırlar.Bizler tutuklanmamak için
AKP’den hangi kelimeleri kullanıp
kullanamayacağımızın listesini açıklamasını istiyoruz.. AKP, öğrencilerin
‘komite’ yerine neyi kullanması gerektiğinin fetvasını çıkarmalıdır. Bu
tutuklamalarda en önemli nokta; bu öğrencilerin istisnasız Kürt kökenli gençler
olmasıdır. İşte bu vahim bir durumdur. Etnik kimlikleri ve muhalif duruşları Türkiye’nin en başarılı gençlerin gençliğinin
baharında özgürlüklerinin gasp edilmesine sebep
yeterli delil olarak görülmüştür.
Öğrenciler arasında tutuklandıkları sırada 20 gün sonra diploma
alıp doktor olacak olan bu gençlerin gasp edilen özgürlüklerinin yanı sıra yaralanan Adalet duygumuzun daha
fazla zedelenmemesi için adaletingecikmeden
yerini bulmasını istiyoruz. Hepsi 20’li yaşlarının başlarında hayatları
karartılmak istenen bu doktor adaylarının tutsaklıklarına 5 Aralık günü
yapılacak duruşmada son verilmesi için
sonuna kadar mücadele edeceğiz.. Unutmayalım ki, geciken adaletle ‘tutsak ettiğimiz bu gençlerin boynuna
geçirdiğiniz zincirin öteki ucu da bizim boynunuza takılır”.
Tutuklu bir öğrencinin annesi Saime Akın ise 18 yıldır dul
olduğunu ve üç çocuğunu okutmak için fındık ve pamuk topladığını belirterek,
“Yeter ki çocuklarım okusun doktor olsun diye çalıştım. Ben çocuğumu Ankara’ya
gönderdim, onlar Sincan’a gönderdi. Sincan bizim çocuklarımızın yeri değildir.
6 aydır gece gündüz çocuklarımız için ağlıyoruz. Biz çocuklarımızı istiyoruz”
diye konuşuyor.
Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Aydın ise sağlığın piyasalaşmasına
karşı çıkan, anadilde sağlık hizmeti, parasız eğitim ve sağlık isteyen tıp
öğrencileri olduklarını belirterek, “13 arkadaşımız Sincan’da ve tek nedeni
Kürt olmaları” dedi.
Pek
çok sağlık Öğrencisi arkadaşımız ve dayanışma içerisindeki sendika ve kitle
örgütleri, emek ve meslek örgütleri ile Üniversite Öğretim üyeleri bu davayı
izlemek için Ankara adliyesinde olacaklar. Biz bu davada dayanışmayı içerisinde
mücadelemizi yükseltip ortaklaştırmaya devam edeceğiz.
Arkadaşlarımızın
suçlandığı konular ise 13 Mart mitingine katılmak, sendikada komisyon
toplantısı yapmak, piknik için organizasyon yapmak ve gelecekteki meslekleri
için araştırma çalışmalarıdır. Suç konusu yapılan çalışmaların tamamı
Sendikamızın Genel Merkezimizin ya da ilgili şubelerin, TTB’nin kararıyla
gerçekleştirilmiş etkinliklerdir.
Tüm dünyada olduğu gibi bizlerde Sağlık alanında okuyan öğrencileri örgütlenme
ve genç yaşta sendikayla tanıştırma, buradan hareketle sendikal kadroları
oluşturma çabaları sonucu genç arkadaşlarımızla ilişki kurulmaktadır. Son
dönemde bu çalışmalarımız komisyonlar aracılığıyla daha aktif ve kurumsallaşması
sağlanmaya çalışılmaktadır. Tüm sağlık öğrencilerin SES’de fahri üye olmaları
karara bağlanmıştı.
Bu kapsamda gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilerin tamamı sendikamızın
fahri üyeleriydi.Bu sebeple onlara yapılan her baskı, tutuklama ve gözaltı aynı
zamanda sendika örgütlenmemize yapılan bir engelleme olarak algılıyoruz. Son 2
yıllık süreçte sendikamız tarafından yapılan eylem etkinliklere öğrencilerin
katılımı ve örgütlülük düzeyi Türkiye’de örnek bir model oluşturmaya
başlamıştı. AKP hükümeti muhalif tüm kesimlerle birlikte yönetici ve
üyelerimize yönelik gerçekleştirdiği baskıyı öğrenci örgütlenmemize kadar
uzatmıştır.
Ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir, kamusal sağlık hakkı mücadelemiz ile emek ve
demokrasi mücadelemizi yükselttiğimiz bu dönemde saldırılar daha da artmaya
başlamıştır. Son olarak yaşanan bu gözaltı ve tutuklamayı sendikalarımız ve
odalarımızın genç kadrolar yetiştirmesi, tüm öğrencilere kurumsal bir ilişki
içinde ulaşma çabası ve elde edilen başarının baltalanması, öğrencilerin
yıldırılmasına yönelik hükümetin çabası olarak değerlendiriyoruz. Aynı zamanda
bu operasyon ile sendikamız ve odalarımız üzerinde baskı kurulmaya öğrenci
örgütlenmesinden vazgeçmemiz istenmektedir. Bu kapsamda sendikamıza
ve odalarımıza yönelik baskılara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.
Tüm demokratik kitle örgütlerini
ermek, demokrasi, özgürlük ve sağlık hakkı mücadelemizi desteklemeye
çağırıyoruz.
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ….
SES-TTB- MANİSA SAĞLIK HAKKI MECLİSİ
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder