2 Ekim 2013 Çarşamba

KREŞ HAKKIMIZI İSTİYORUZ


 BASINA VE KAMUOYUNA                                                        28/09/2013

Yaşamın her alanında eşitlik, çocuk bakımında ortak sorumluluk diyor ve çocukların yaşadığı her yerde, her çocuğa uygun kreş istiyoruz…

 Aylardır basında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın farklı bakanlıklarla birlikte kreş ve ebeveyn haklarını düzenleyen bir paket üzerinde çalıştıkları haberleri gündeme gelmektedir.

Söz konusu paketle ilgili haberler "Çalışan anneye kreş yardımı", "Devlet çalışan kadına 300 TL kreş yardımı verecek", “çocuk sayısına göre kademeli emeklilik”, “doğum yapan memura yarı zamanlı çalışma” gibi başlıklarla basında yer buluyor.

Yıllardır KESK olarak kreş ve ebeveyn haklarına ilişkin taleplerimizle yürüttüğümüz mücadelenin iktidar tarafından gündeme alınıyor olmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirmek isterdik. Ancak yine basına yansıyan haberlere baktığımızda bu hazırlıkların asıl amacının emekçilerin taleplerini karşılamak olmadığı gün gibi ortadadır.

Başbakan “her aileye en az üç çocuk” talimatı ile kadınların doğurganlığını denetlemeyi ve “esnek çalışma” ile kadın istihdamını artırmayı hedeflemektedir. AKP hükümeti bir taşla iki kuş vurarak, kadının hem bedenini hem de emeğini daha fazla sömürüye açmanın olanaklarını yaratmayı hedefliyor.

Oysa kreş ve çocuk bakım hizmeti bir lütuf ya da yardım değil, temel sosyal haklardır. Hükümet kreşler ile ilgili bir düzenleme yapacaksa öncelikle kamuda var olan kreşleri kapatmaktan vazgeçmelidir.

Hükümetin izlediği neo-liberal iktisadi politikalar nedeniyle, kamu kurumları ve yerel yönetimlere ait kreşler kapatılmakta ya da hızla özel sektöre devredilmekte ve ücretleri sürekli arttırılmaktadır. Özel sektöre ait kreşler ise, piyasa koşullarına terk edilmiş bir işletme gibi ele alınmaktadır

657 sayılı kanunun 191. Maddesinde “Devlet Memurları için lüzum ve ihtiyaç görülen yerlerde çocuk bakımevi ve sosyal tesisler kurulabilir” denilmektedir. Buna rağmen kamu kurum ve kuruluşlarında çalışanların çocukları için açılan kreş ve gündüz bakımevlerinin sayısı bugün sadece ve sadece 130’dur

Son olarak, 21.01.2013 tarihinde Maliye Bakanlığı’nın yayınladığı “Kamu Sosyal Tesislerine İlişkin Tebliğ’” ile kreşlere kamu bütçesinden harcama yapılması yasaklanmış, bu tebliğe dayanarak birçok kamu kurumundaki kreş kapatılmıştır.

4+4+4 Modeliyle birlikte okul öncesi eğitime büyük bir darbe vurulmuştur.

Eğitimde okullaşma oranları ülke genelinde toplam %25 oranında düşerek,

5 yıl öncesinin rakamlarına geri dönülmüştür.

 

Bu gerçeklerden hareketle diyoruz ki;

Öncelikle çocuk bakımı sadece kadınların değil ebeveynlerin ortak sorumluluğudur. Bu nedenle kreş ve ebeveyn haklarının düzenlenmesine ilişkin tartışmaların yalnızca kadınlar üzerinden yürütülmesine itiraz ediyoruz.


* Çocuk bakım ve eğitim hizmetleri tüm ebeveyn ve çocuklar için bir haktır ve hükümet bu hakkın sağlanması için gereğini yapmalıdır.

* Mahalle kreşleri, işyeri kreşleri, Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kreşleri gibi birçok kreş modeli var olmalı, çocuklarını nasıl bir kreşe göndereceklerinin tercihi ebeveyne bırakılmalıdır. 

* Kreşler,  kolay ulaşılabilir, ücretsiz, anadilinde, nitelikli ve özellikle vardiyalı çalışanların çocukları için 24 saat açık olmalıdır. 

* Bakım hizmeti veren kurumlarda hem kadın, hem erkek çalıştırılmalıdır. Çalışanlar, çocuk gelişimi ve toplumsal cinsiyet eşitliği eğitimi almış olmalı ve her türlü ayrımcılık pratiğinden ve söylemlerinden uzak durmalıdırlar.

* Eğer ebeveyn dışarıda çalışıyorsa, çalışma düzenine uygun olarak ve çalışma biçimi gözetilmeden işyerinde çalışan herkes için emzirme odası ve bakım hizmeti olanağı sağlanmalıdır. 

* İşyerlerinde emzirme odası ve çocuk bakım hizmeti verilmesi zorunluluğu kadın çalışan sayısı üzerinden değil, toplam çalışan sayısı üzerinden uygulanmalıdır. 

* Özellikle ebeveynin evde ya da dışarıda tam gün çalıştığı bir düzende, kreş hizmeti vermenin yanı sıra, 4+4+4 sistemi nedeniyle yarım gün okula giden ilköğretim öğrencilerinin gün içinde ders çalışıp, sosyalleşebilecekleri merkezler oluşturulmalıdır.

* Kreşlerin denetim ilkelerinin belirlendiği bir yönerge çıkarılmalıdır ve kreş denetimleri ebeveynlerin de içinde bulunacağı, Çocuk Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne bağlı çalışan sosyal çalışmacılar ve ilgili uzmanlar ile STK’lardan oluşan bir kurul tarafından belirli sürelerde yapılmalıdır.

* Kreşlerle ilgili yönetmelik ve esaslar net ve uluslararası standartlara uygun olmalı, kreş politikaları var olan iktidara göre şekillenmemelidir.

* Yerel yönetimlerin ve Kooperatiflerin kreş açabilmeleri için ilgili yasalarda gerekli değişiklikler yapılmalıdır.

                                                              MELEK VAROL

                                          EĞİTİM SEN  SES KADIN SEKRETERİ

                     MANİSA KESK ŞUBELER PLATFORMU ADINA

                                          

Hiç yorum yok: