Sosyal Güvenlik Kurumu'nun gelecek yıl yapacağı
düzenleme sonrası sigortalılar birçok tedavi için cebinden ödeme yapmak zorunda
kalacak. İlk etapta göz, ağız-diş ve bazı ilaçların sigorta kapsamından
çıkartılması planlanıyor.
Sağlığı HAK olmaktan çıkaran, ticarileştirerek her kademede katkı-katılım
payı ve ilave ücretler getiren AKP’nin , sağlığı alınıp satılan, üzerinden
“kar” edilen bir hizmet haline getiren Sağlıkta Dönüşüm Programı’nda ısrar
etmenin sonuçlarından biri olan bu uygulamanın da 75 milyon insanı ve
geleceğimizi de çok yakından ilgilendirdiği bildiğimiz için SES olarak kamuoyunu bir kez daha uyarma sorumluluğunu duymaktayız.
Sendikamız SES ve TTB ve birlikte yıllardır
sağlık hakkımız için mücadele ettiğimiz sağlık örgütlerinin ‘Sağlıkta Yıkım’
olarak ifade edilen bu Sağlıkta Dönüşüm Programı'nın temel
dayanaklarından birini, esas olarak prime dayalı bir sigorta sistemi olan Genel
Sağlık Sigortası (GSS) oluşturuyor. Bu sistem, çalışıp çalışmadığına
bakılmaksızın, 18 yaşın üstünde olan ve belirlenen yoksulluk sınırının üzerinde
(asgari ücretin üçte birinden fazla) gelire sahip kişilerin, belirli
miktarlarda prim ödeyerek sigortalı olmaları üzerine kuruludur.
GSS sisteminde, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) finanse ettiği hizmet, Temel Teminat Paketi'nin kapsamıyla sınırlandırılır. Diğer bir ifadeyle, sağlık hizmetinden yararlanacak olanlar, kapsamın dışındaki hizmetler için ayrıca ödeme yapacaklardır. Bu, "temel teminat paketi" dışında kalan tüm sağlık hizmetlerinin paralı hale gelmesi, sonuçta da dar gelirli kesimin "paket"in dışındaki sağlık hizmetlerinden yararlanamaması anlamına gelir.
GSS sisteminde Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın temel felsefesi, sağlığın ticarileştirilmesi, üzerinden “kar” elde edilmesi. Alınıp-satılan bir hizmet haline getirilmesi, bu yolla da sermayeye, özel sağlık kuruluşlarına kaynak aktarılması şeklinde açıklanabilir. Bu politikanın bir sonucu olan son uygulama ile SGK’nın sağlık harcamalarından tasarruf etmesi amaçlanırken, Özel ve Vakıf Hastanelerinin daha fazla “kar” etmesi sağlanmaktadır.Hükümetin tercihini halktan yapmadığının örneğini de bizler bayram öncesi özel hastanelerdeki uygulamalara yüzde 200 oranında yapılan zamlardan da görmüş olduk.
GSS sisteminde, Sosyal Güvenlik Kurumu'nun (SGK) finanse ettiği hizmet, Temel Teminat Paketi'nin kapsamıyla sınırlandırılır. Diğer bir ifadeyle, sağlık hizmetinden yararlanacak olanlar, kapsamın dışındaki hizmetler için ayrıca ödeme yapacaklardır. Bu, "temel teminat paketi" dışında kalan tüm sağlık hizmetlerinin paralı hale gelmesi, sonuçta da dar gelirli kesimin "paket"in dışındaki sağlık hizmetlerinden yararlanamaması anlamına gelir.
GSS sisteminde Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın temel felsefesi, sağlığın ticarileştirilmesi, üzerinden “kar” elde edilmesi. Alınıp-satılan bir hizmet haline getirilmesi, bu yolla da sermayeye, özel sağlık kuruluşlarına kaynak aktarılması şeklinde açıklanabilir. Bu politikanın bir sonucu olan son uygulama ile SGK’nın sağlık harcamalarından tasarruf etmesi amaçlanırken, Özel ve Vakıf Hastanelerinin daha fazla “kar” etmesi sağlanmaktadır.Hükümetin tercihini halktan yapmadığının örneğini de bizler bayram öncesi özel hastanelerdeki uygulamalara yüzde 200 oranında yapılan zamlardan da görmüş olduk.
Genel sağlık sigortası zorunlu hale getirilirken Deli Dumrul’u
bile kıskandıracak yeni soygunlar peşi sıra hayata geçirilmeye
çalışılmaktadır.İlk soygun çok adaletsiz olan vergi yükünün %5o biz emekçilere yüklenmesine rağmen ulusal
gelirin ¼ anca yararlanabilmemizle başlamakta.Bu yetmiyor birde sağlık eğitim
gibi temel kamu hizmetleri için pek pişkince ek vergilerin istenmesi.Zorunlu
genel sağlık sigortası yatıramayanlara birde hapis cezası öngörülüyor.Dahası da
kamuoyunun gözünden hızla kaçırılarak yasallaştırılan Kamu Hastaneler Birliği
devreye girmesiyle işletmeye dönüşen vergilerimizle yaptırdığımız hastanelerden
alacağımız hizmetler %30-%70 oranında cepten ödemelerin yapılacağı gerçeği.Bu
da az gelmiş olacak ki temel teminat paketiyle kuşa çevrilen hizmetler,
hizmetlerinin bütünlüğünü parçalarken, bizleri de kasko gibi trafik sigortası
gibi ek sigorta yaptırmaya zorlamayı hedeflemektedir.
2014 yılında ‘sıkılaştırma tedbirlerinin’ yürürlüğe gireceği net
bir şekilde ortaya konuldu. Aralık ayı itibariyle, Sosyal Güvenlik Kurumu,
Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Kalkınma Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı
kapsamlı bir çalışma ile ‘sağlıktaki temel teminat paketini’ oluşturacak. Bu
paketin dışında kalan hizmetleri ise tamamlayıcı sağlık sigortaları
karşılayacak. Şu anda mevcut bulunan paketin çok geniş olduğu ve bazı
ödemelerin yapılmaması gerektiği ile ilgili açıklamalar yapılmaya başlandı
bile.Özellikle kanser gibi sistematik hastalıkları olan kişiler insan olarak
değil maliyet hesapları yapılarak bu kısıtlamalardan ilk nasibini alanlar
olacak. Sağlıktaki masal döneminin bittiği açıkça görülürken, ağız-diş ve göz
tedavilerinin genel sağlık sigortası dışına çıkarılabileceğini açıklamaları
Hükümetin sağlıktan ücretsiz herkesin yararlanacağı yalanı açıkça göz önüne
serecektir.
Sağlıktaki sorunları koruyucu sağlık hizmetlerini önceleyerek
çözmek yerine sağlığı tamamen özelleştirip tercihini uluslar arası zengin
sermayeden kullanarak iktidar olan AKP hükümeti, ölçüsüz piyasalaştırmanın ve’
paran kadar sağlık’ denilerek sağladığı vahşi koşulların bedelini halka
ödetemeyecektir. Sağlıkta Dönüşüm Programı iflas
etmiştir ve yol yakınken bir an önce bu yoldan dönülmelidir. Bizler hep
uyardık, yine uyarıyoruz.Sendikamız SES, tüm Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri
ve Sağlık alanındaki emek ve meslek örgütleriyle birlikte buna karşı mücadeleye
kararlıdır. Sağlık haktır, ücretsiz ve nitelikli olmalıdır. Sağlık Hizmetine
ulaşmanın önündeki, başta parasal engeller olmak üzere, tüm engeller
kaldırılmalıdır. Mücadelemiz bunun içindir ve sonuç elde edilene kadar da
sürecektir.
Serpil DENİZ Şb.Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder