HEMŞİRELER KÖLELİK
DÜZENİNE KARŞI İSYANDA
Kamu hastane birlikleri uygulamasıyla hastaneler şantiyeye
dönüşmüş, kar için poliklinik ve hasta
odası elde etmek adına hemşirelerin giyinme odaları ellerinden alınmış. Tedavi
odaları kullanılamayacak kadar daraltılmıştır.
Verimlilik ve kar adına birlik
içinde personel hareketleri yoğun bir biçimde yaşanmaya başlamıştır. Bundan en
çok hemşireler etkilenmiş, hastanelerde servisler arasında ve birlik
içindeki hastaneler arasında
görevlendirmelerle işyeri güvencesi ortadan
kaldırılmıştır.
Performansa göre çalışma ve
ücretlendirmenin iflas ettiğini görmekteyiz. Hemşireler güvencesiz ve
emekliliğe yansımayan ek ödemeleri
alamaz duruma gelmiştir. Riskli birimlerde çalışan sağlık emekçilerine
sabit ek ödeme dışında herhangi bir ödeme yapılmamaktadır.
Günlük 8 saat mesai 24 saatlik nöbet
dönemi sona ermiş 7/24 saat esnek kuralsız çalışma dönemine geçilmiştir. Bu
uygulamadan en çok etkilenen meslek gurubu ebe ve hemşireler olmuştur.
Hemşirelerin haftalık ortalama çalışma süresi 56 saate çıkarılarak görev
tanımından söz etmek artık mümkün değildir. Dolayısıyla, herkes her işi yapar
anlayışı egemen hale getirilmektedir.
Sağlıktaki ticarileşmeye bağlı
olarak servisten ameliyathaneye, acilden polikliniklere, laboratuarlardan
görüntüleme merkezlerine kadar her kademede yoğun bir hizmet talebi ile karşı
karşıyayız. Bu yoğunluktan ebe ve hemşireler de payına düşeni almakta, ağır bir
iş yükü altında giderek tükenmektedirler.
Bu kadar ağır iş yükü performans
baskısı iş yeri ve gelecek güvencesinin ortadan kalktığı bir ortamda sözlü
taciz ve fiziksel şiddete bağlı can güvencesi de ortadan kalkmıştır. Bütün
bunlar sağlıkta dönüşüm programı ve onun
uygulaması olan KHK düzenlemesi ile sağlığın piyasalaştırılması ve
ticarileştirilmesinin sonuçlarıdır.
Toplam Kalite Uygulamaları
hemşirelerin yükünü daha da arttırmıştır. Çünkü toplam kalite yönetimi;
çalışanları denetler, iş sürelerini arttırır, teknoloji kullanımıyla sömürüyü
gizler, cazip kılar, yalnızlaştırır, sendikasızlaştırır, ispiyon mekanizmasını
geliştirir, iş yükünü ve stresi arttırır. Hemşireler için angaryayı, iş ve
kağıt yükünü arttırır, dayanışmayı azaltır. Tüm bunlar sağlık kurumlarında
yaşanmaktadır
”Herkese Sağlık, Güvenli Gelecek”
diyen sendikamız SES, yıllardır emeğimizle kazandığımız iş güvencemizin önemini
savunmaktadır. Bu sebeple Ebeler ve hemşirelerdeki bu parçalı istihdam
modelinin hemen terk edilip, Vekil ebe-hemşire, 4/C'li 4924'lü ve 4/B'li
sözleşmeli taşeron olarak çalışmak zorunda bırakılan tüm çalışanların kadroya
alınmasını savunmaktadır. Çünkü sağlık bir kamu hizmeti olup, nitelikli,
ulaşılabilir, ücretsiz ve anadilinde olmalıdır. Sağlıkta hiçbir ticari hesap
yapılmamalıdır.
Sağlıklı
toplum, koruyucu sağlık hizmetleriyle başlar. Eşit, Ulaşılabilir,
Nitelikli,Ücretsiz ve Anadilinde olursa insan hayatına verilen değerin anlamı
olur.
Sustukça, korktukça, yandaş ve
etkisiz sendikalara üye oldukça geleceğimizin kararacağı açıktır. O sebeple iş
yerlerimizde sağlığın bir ekip işi olduğu gerçeğiyle; tekrar ekip ruhunu
canlandırarak, dayanışma ruhuyla başta iş güvencemiz ve ücret güvencemiz olmak
üzere tüm haklarımız için mücadelemizi ısrarla büyütüp genişletmeliyiz.
Biz
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası olarak;
ü
Başta
Sağlıkta dönüşüm programından vazgeçilmesini,
ü
Performans
yerine emekliliğe yansıyacak insanca yaşamaya yetecek bir temel ücret için,
ü
24
saat açık kreş ve çocuk bakım evlerinin açılması için,
ü
Sağlığın
ağır ve tehlikeli iş kapsamına alınması için,
ü
Fiili
Hizmet zammı kapsamına dahil edilmesi için,
ü
Erken
emeklilik hakkı verilmesi için,
ü
Şiddetsiz
ve güvenceli çalışma koşullarının sağlanması için,
ü
Kadrolu-Güvenceli
çalışma biçimi için,
ü
4/b,4/c,
taşeron, sözleşmeli çalışan tüm ebe ve hemşirelerin kadroya alınması için,
ü
Haftalık
çalışma saatlerinin 35 saat olması için,
ü
Görev
tanımlarının belirlenmesi ve yasal güvenceye kavuşturulması için,
ü
ILO
hemşirelik antlaşması imzalanarak, gerekleri yerine getirilmeli,
ü
Cinsiyetçi
iş bölümüne son verilmesi için,
ü
İşyeri
sağlık birimleri açılarak, iş kazaları ve meslek hastalığı tanımlarının
yapılmasını talep ediyoruz
Bizler alın teriyle çalışan,
onurumuzla mesleğimizi yapmak isteyen emekçiler olarak; bizden önceki mücadele
mirasına sahip çıkarak; iş ve iş yeri güvencemize, sağlık hakkımıza, gelecek
güvencemize, meslek onurumuza ve mesleki bağımsızlığımıza sahip çıkmak ve
çocuklarımıza onurlu bir dünya bırakmak
için azim, cesaret ve inançla TAŞERON,
SÖZLEŞMELİ, KADROLU, hep birlikte SES’te
mücadeleyi yükselterek devam etmeliyiz.
Hiç birimiz hepimiz kadar güçlü
değiliz…!
Tüm emekçiler gibi hemşireleri de
gelecek güzel günlere olan inancımızla hep birlikte omuz omuza mücadeleye davet ediyor ve 12-18
Mayıs Hemşireler Haftasını kutluyoruz .
12.05.2014
Taner DEMİR
SES Manisa Şube
Başkanı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder