13 Ekim 2010 Çarşamba


Manisa Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi önünde kreş ve ebeveyn hakları, mesai saatlerinin uzatılması ve parasız sağlık hakkı için basın açıklaması düzenledik.
Basın açıklamamamızı SES Manisa Şube adına Şube Başkanımız Zeynel Aibidin KAPLAN okudu.
Yaklaşık 100 kişinin katıldığı açıklamada sık sık "Emekçiler işe, çocuklar kreşe, sağlık haktır satılamaz, fazla çalışmak istemiyoruz, direne direne kazanacağız" gibi sloganlar atıldı.

Basın açıklaması metni:

Değerli basın emekçileri

Sevgili mücadele arkadaşlarım,

Bu gün burada sağlık alanında yaşanan tahribatı ve bu tahribatı yaşayan biz sağlık emekçilerinin yaşadığı sorunları kamuoyu ile paylaşmak amacıyla toplandık.

Sağlık alanı son sekiz yıldır hiç olmadığı kadar tahrip edildi ve adeta kimyası değiştirilerek ticari bir meta haline dönüştürüldü.

Bu değişimden hasta ve hasta yakınları cepten ödemeler, katkı ve katılım payları ile nasiplenirken biz sağlık emekçileri ise her geçen gün ağır çalışma koşulları altında ezilme, düşük ücret, fazla çalışma ve en temel sosyal hak olan kreş ve ebeveyn haklarından mahrum bırakılarak bu günlere getirildik.

Artık yeter diyoruz.

Hükümetin yasal haklarımızı görmezden gelmesine, var olan haklarımızı genelgelerle yok etmeye çalışmasına, baskıcı ve ayrımcı idareler aracılığı ile bizleri ezmeye çalışmasına dur demek istiyoruz.

Bizler bir yandan yoğun hasta yükü altında, yetersiz personel sayısı ile sağlık hizmeti üretiyor diğer yandan hükümetin yasal olmayan genelgeleri, adaletsiz ücret politikası ve parçalı istihdamla boğuşuyoruz. Tüm bunlar yetmiyormuş gibi birde yasal hakkımız olan kreşlerimizden mahrum bırakılıyoruz.

12 Eylül 1980 öncesi uygulanan, gerçek tamgün yasasındaki tamgün çalışma ve bunun karşılığı verilen insanca yaşam ücretleri,12 Eylül darbesi ile birlikte kaldırılmış ama günlük 9, haftalık 45 saat çalışma aynen korunmuştu.

Bu durum uygulamada uzun yıllar günlük kesintisiz 8 saat mesai olarak sürdürüldü ve mesailer 08.00–16.00 olarak uygulandı. Ancak sağlıkta özelleştirme ve piyasalaştırmanın hız kazandığı yıllarla birlikte, yasadaki 45 saat hatırlanarak günlük mesai yine kesintisiz olmak üzere 9 saate çıkarıldı. 30 yıldır, kamuda haftalık çalışma süresi 45 saat olanlar sadece sağlık emekçileri oldu.

Yeni uygulanmaya başlanan Tamgün TBMM’de yasalaşınca, Sağlık Bakanlığı sağlık emekçilerinin çalışma süresini 8 saate indirdiğini tüm kamuoyuna büyük bir müjde olarak duyurdu.

Ancak aynı Sağlık Bakanlığı çok kısa bir süre sonra bir genelge yayınlayarak “saat 12 ila 14 arasında öğle yemeği ve istirahat için personele münavebeli olarak bir saatlik dinlenme süresi (öğle tatili) verilecektir. Ancak bu süre içerisinde personel kurumdan ayrılmayacak, ihtiyaç duyulması halinde ilgili personel göreve davet edilebilecek ve göreve davet edilen personelde davete icabet edecektir” buyurarak, hukuk tanımaz lığını ortaya koymuştur.

Bu genelgeden iki sonuç çıkar ya Sayın Sağlık Bakanı ve müsteşarı hiç hastanede çalışmamışlar ve sağlık hizmetlerinin nasıl yürütüldüğünden haberdar değiller yada bizimle dalga geçmektedirler.

Sağlık Bakanlığı, yataklı tedavi kurumlarında hiçbir personelin işini bir saat boyunca terk edemeyeceğini bilmez mi?

Sağlık Bakanlığı, acilde, ameliyathanede, yeni doğan yoğun bakımda, koroner yoğun bakımda, psikiyatri servisinde çalışan bir doktorun, hemşirenin ya da doğum sancısı çeken onlarca gebenin bulunduğu doğum salonunda çalışan bir ebenin bırakın bir saat istirahat etmeyi yemeğe dahi gidemediklerini bilmez mi?

Sağlık Bakanlığı, “Kurum yönetimleri personelin kurum içinde öğle yemeklerini yiyebilmeleri ve istirahatlarını yapabilmeleri için gerekli tedbirleri alacaklar ve uygun mekanlar oluşturacaklar” derken; hastane merdiven altlarının, koridorlarının dahi hasta muayene odası yapıldığını yapıldığını bilmez mi?

Şimdi buradan kamuoyuna duyuruyoruz, bu genelge yasaya aykırıdır ve angaryadır.

Buradan Sağlık emekçilerine sesleniyoruz, gelin angarya dayatmalarını kabul etmeyelim. Gelin Sağlık Bakanlığının uymadığı yasa maddesine sağlık emekçileri olarak biz uyalım ve günde sekiz saatten fazla çalışmayalım.

Değerli basın emekçileri ve sevgili mücadele arkadaşlarım,

Bugün tüm Türkiye’de KESK’in almış olduğu karar gereği Kreş ve ebeveyn izni ile ilgili taleplerimizi dile getirmek için eylemler yapılıyor. İki gündür bulunduğumuz işyerlerinde işyeri yönetimlerine kreş taleplerimizi dile getiren dilekçeler veriyoruz.

Bizler sağlık emekçileri olarak hemen her sabah çocuklarımızı bakıcılara, pahalı özel kreşlere veya komşuya bırakmak zorunda kalıyor ve işe mutsuz geliyoruz. Hemen her fırsatta üç çocuk yapın diyen başbakanın da Manisa’da hiçbir hastanenin kreşi olmadığından ve çocuklarımızı bakıcılara, özel kreşlere bırakırken yaşadığımız sorunlar nedeniyle işe bir dakika dahi geç gelsek bu dakikaların toplanarak ek ödemelerimizden ve yıllık izinlerimizden kesildiğinden haberi yok diye düşünüyoruz.

Değerli basın emekçileri gazetelerde bir haber çıkıyor ve şöyle deniyor doktorların ücreti artacak. Biliyormusunuz bu haber bir kısım sağlık emekçisi için ek ödemelerinin düşmesi anlamına geliyor. Çünkü sağlık bakanlığı dağıtılacak ek ödeme miktarını arttırmıyor ve bir meslek grubunun katsayısını yükseltiyor bu durumda bir meslek grubunun ücreti artıyor buna karşılık diğer meslek grubunun ek ödemesi düşüyor. Bugün sağlık alanında ek ödemeler arasındaki uçurum otuz kata varmış durumda yani bir sağlık emekçisi diğer sağlık emekçisinin otuz katı ek ödeme alabiliyor. Aynı işi yapan iki hemşire arasında iki kata varana kadar ücret farkları oluşuyor. İdareler kendilerine yakın kişileri ücreti yüksek servislerde çalıştırarak ayrımcılık yapıyor.

Ve yine bu gün işyerlerimizde kadrolu, 4bli, 4cli,taşeron olmak üzere parçalı istihdamla karşı karşıyayız. Bu durumunda işyeri barışını olumsuz etkileyen bir etmen olduğu, meslek grupları, kardo pozisyonları vs gibi ayrımlarla sağlıkm emekçilerinin rekabat ortamına sokulduğunu yaşıyoruz.

İşte lafa gelince adaletten ve hukuktan bahsedenler, bizleri bu şartlar altında çalışmaya zorluyorlar. Bizler tüm bu bahsettiğimiz hukuksuzluklara, adaletsizliklere geçmişte olduğu gibi bundan sonrada boyun eymeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz.

TALEPLERİMİZ

*

Sağlık Bakanlığı, yasaya aykırı genelgesini derhal geri çekmeli ve Sağlık emekçilerinin haftalık kırk saat mesaisi kabul edilmelidir.
*

Temel ücretimiz insanca yaşanacak düzeye çıkarılıncaya kadar; her türlü ek ödeme (döner sermaye, nöbet vb.) aynı işi yapanlara eşit dağıtılmalı ve emekliliğe yansıtılmalıdır. Ek ödeme farkları, düşük gelir gruplarının ek ödemeleri yükseltilerek, azaltılmalıdır.
*

Bu güne kadar kapatılan kreşler ihtiyaçlar göz önüne alınarak tekrar açılmalıdır. 0–6 yaş grubu çocuklar için en az 50 çalışanın bulunduğu işyerlerinde ve 50’den az çalışanın bulunduğu işyerleri için çalışma alanına yakın ortak bebek bakım üniteleri ve kreşler açılmalıdır.
*

,657 sayılı kanundaki 4/B, 4/C ve taşeron çalışanlar kadroya alınmalı ve bu uygulama oluncaya kadar yukarıda sözü edilen bu iyileştirmeler kendilerine yansıtılmalıdır.
*

Sağlığın alınıp satılabilen bir ticari meta gibi görülmesinden vazgeçilmeli, tüm katkı, katılım payları derhal kaldırılmalı ve “Herkese Eşit, Ücretsiz, Ulaşılabilir, Nitelikşi Sağlık Hakkı” tanınmalıdır.13.10.2010



SES Manisa Şube Adına

Zeynel Abidin KAPLAN

Şube Başkanı

Hiç yorum yok: