3 Temmuz 2012 Salı

MANİSA EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU OLARAK SİVAS KATLİAMINI PROTESTO ETMEK İÇİN SİVASA GİTTİK



BASINA VE KAMUOYUNA / 01.07.2012
SİVAS MADIMAK YANGINI DEVAM EDİYOR; YANGIN ARTIK HER YERDE!
Dile kolay , tam 19 yıl; Sabahlara kadar kanımızı donduran, dudaklarımızı uçuklatan, insanlığın alev alev yanışını, vahşeti seyredişimizin üzerinden bugün 19 yıl geçti.
Sebebi ne olursa olsun, insan yakmanın insanlıkla ilgisi yoktur. Kendisi gibi düşünmeyeni yakan yok eden asla halktan , haktan, adaletten yana olmamıştır.
1945 Almanya’sında binlerce insanın yakıldığı ölüm çukurları, 1 mayıs 77 Taksim, Çorum, Maraş, Gazi katliamları, 12 eylül darbesinin sorgusuz sualsiz yok ettiği koca bir nesil ve SİVAS MADIMAK katliamı tam da faşizmin karakteridir.
Faşizm halkı böler parçalar çatıştırır ve yönetir. Toplumda bir öteki yaratarak halkı birbirine ve kendine yabancılaştırır.
Kimi zaman savaşı, kimi zaman dini , terörü bahane ederek hep aynı oyunu oynar. Amaç hak ve hukuku ortadan kaldırmak, korku ve baskıyla halkı sindirmek, kimliksizleştirmektir. AKP 12 yıldır, dünya sermayesi ile işbirliği içinde tam da bunu yapmaktadır.
Suriye ile ne için kimin için olduğunu bilmediğimiz bir savaşın eşiğine getiriliyoruz. İktidar savaş tamtamları arasında ileri demokrasi adı altında demokrasiyi yok ediyor.
Siz hiç zalimlerinin anasının ağladığını gördünüz mü. Ama savaşta, terörde hep bizim analarımız, yani yoksul ve emekçi halkların anası ağlıyor.
Siz hiç aydınların, sanatçıların, emek mücadelesi verenlerin, hiç kimseye bir kurşun bile sıkmadığı halde idam sehpasına gönderilen gençlerimizin zamanaşımından cezaevinde yatmaktan kurtulduklarını duydunuz mu?
Bu ülkede 12 eylül darbesinden sonra gözaltına alınan, işkencelerden geçen, insanları sevmekten başka bir suçu olmayanlar,10 sene cezaevinde yattıktan sonra, yüreklerindeki yangınla birlikte pardon yanlışlık olmuş diye salıverildiler,
Ama Madımak’ta 35 canı yakanlar “ insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zamanaşımına yer yoktur evrensel ilkesi” çiğnenerek zamanaşımından serbest kaldılar.Üstelik Sivas katliamı sanıklarının 8 avukatı bugün AKP milletvekilidir.
AKP 12 eylüle karşı değil aksine 12 eylülün devamıdır.
Ülkenin en büyük mücadele örgütü olan KESK’e yapılan saldırılar, demokratik kurum ve kuruluşların, kitle örgütlerinin, emek örgütlerinin, aydın, yazar ve sanatçıların her an saldırı, gözaltı ve tutuklanma gibi bir tehditle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. “KCK Operasyonu” adı altında yapılan saldırılar düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne yapılan bir saldırıyı aşmış adeta yaşam hakkına müdahaleye dönüşmüştür.
Tüm zamanların en hileli iktidarı olan AKP iktidarı bu sebeplerle faşizmin bugünkü adı olmuştur. Bu iktidarla Sivas yangını artık her yerdedir.
Başı açık kadın satılıktır diyorlar,Üniversitelerin Bilim kongrelerinde ülkesinde olmayan hoca efendilerine naklen fetva verdiriyorlar,Okullarımızı, bilim yuvalarımızı camiye çeviriyorlar.
Gün bir olma günüdür. Gün Alevi- Sünni , Türk-Kürt, memur işçi,köylü,kadın, erkek demeden bir olma günüdür. Çünkü yakılan sadece alevi olduğu, tutuklananlar Kürt ya da Türk olduğu, sanatçı , futbolcu, asker, gazeteci olduğu için , THY işçileri grev yaptığı için değil, bu iktidarın korkuyla toplumun tüm kesimlerini sindirme politikası nedeniyle baskıya zulme maruz kalmaktadırlar.
Yüzyıllar öncesinden Büyük ozan Pir Sultan Abdal’ın çığlığını bir kez daha yükseltme zamanıdır:
“GELİN CANLAR BİR OLALIM.”
Ülkenin ve Dünyanın her yerinden aleviler, aydınlar, emek örgütleri , siyasi partiler “Madımak Hala Yanıyor! Madımak Utanç Müzesi Olacak! “Zaman Aşımı Kararını” tanımıyoruz!” demek için bugün Sivas’a gidiyorlar. Bu konvoyu çoğaltalım. İnsanlık için, geleceğimiz için , emeğimiz, alınterimiz için bir arada yaşama ve bir olma kültürünü çoğaltalım.
Bilinmelidir ki, mahkemeler zamanaşımı kararı verse de halkın hafızasında ve vicdanında zamanaşımına yer yoktur. Çünkü toplumun vicdanında açılan yaralar zamanaşımı ile kapanamayacak, üzerinden asırlar da geçse unutulamayacak kadar derindir. Ankara’yı duman altında bırakan gaz bombaları Sivas’ta yapılan katliamı örtbas edemeyecektir. Bu ülkenin onurlu insanları Sivas’ta yakılanları asla unutmayacaktır. 35 insanımızı katleden ırkçı-gerici güçleri ve onlara kol kanat gerenleri ise asla affetmeyecektir. Milyonların adalet talebi katliamların zamanaşımı ile aklanmasına izin vermeyecektir.
Birazdan Öğretmenevi önüne yürüyeceğiz ve Sivas’a giden arkadaşlarımızı uğurlayacağız. Yarın saat 20.00de de Manisa Kültür Merkezi Lale salonunda, 2 temmuzda yitirdiğimiz canlar için anma gecesi düzenleyeceğiz. Tüm halkımız davetlidir.
SİVASIN IŞIĞI SÖNMEYECEK
BİZ BİTTİ DEMEDEN BU DAVA BİTMEYECEK
UNUTMADIK , UNUTTURMAYACAĞIZ
Yaşasın halkların kardeşliği
Yaşasın sınıf dayanışması
Yaşasın örgütlü mücadelemiz
MELEK VAROL
EĞİTİM SEN ŞUBE KADIN SEKRETERİ
MANİSA EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU ADINA

BASINA VE KAMUOYUNA / 01.07.2012
SİVAS MADIMAK YANGINI DEVAM EDİYOR; YANGIN ARTIK HER YERDE!
Dile kolay , tam 19 yıl; Sabahlara kadar kanımızı donduran, dudaklarımızı uçuklatan, insanlığın alev alev yanışını, vahşeti seyredişimizin üzerinden bugün 19 yıl geçti.
Sebebi ne olursa olsun, insan yakmanın insanlıkla ilgisi yoktur. Kendisi gibi düşünmeyeni yakan yok eden asla halktan , haktan, adaletten yana olmamıştır.
1945 Almanya’sında binlerce insanın yakıldığı ölüm çukurları, 1 mayıs 77 Taksim, Çorum, Maraş, Gazi katliamları, 12 eylül darbesinin sorgusuz sualsiz yok ettiği koca bir nesil ve SİVAS MADIMAK katliamı tam da faşizmin karakteridir.
Faşizm halkı böler parçalar çatıştırır ve yönetir. Toplumda bir öteki yaratarak halkı birbirine ve kendine yabancılaştırır.
Kimi zaman savaşı, kimi zaman dini , terörü bahane ederek hep aynı oyunu oynar. Amaç hak ve hukuku ortadan kaldırmak, korku ve baskıyla halkı sindirmek, kimliksizleştirmektir. AKP 12 yıldır, dünya sermayesi ile işbirliği içinde tam da bunu yapmaktadır.
Suriye ile ne için kimin için olduğunu bilmediğimiz bir savaşın eşiğine getiriliyoruz. İktidar savaş tamtamları arasında ileri demokrasi adı altında demokrasiyi yok ediyor.
Siz hiç zalimlerinin anasının ağladığını gördünüz mü. Ama savaşta, terörde hep bizim analarımız, yani yoksul ve emekçi halkların anası ağlıyor.
Siz hiç aydınların, sanatçıların, emek mücadelesi verenlerin, hiç kimseye bir kurşun bile sıkmadığı halde idam sehpasına gönderilen gençlerimizin zamanaşımından cezaevinde yatmaktan kurtulduklarını duydunuz mu?
Bu ülkede 12 eylül darbesinden sonra gözaltına alınan, işkencelerden geçen, insanları sevmekten başka bir suçu olmayanlar,10 sene cezaevinde yattıktan sonra, yüreklerindeki yangınla birlikte pardon yanlışlık olmuş diye salıverildiler,
Ama Madımak’ta 35 canı yakanlar “ insanlığa karşı işlenmiş suçlarda zamanaşımına yer yoktur evrensel ilkesi” çiğnenerek zamanaşımından serbest kaldılar.Üstelik Sivas katliamı sanıklarının 8 avukatı bugün AKP milletvekilidir.
AKP 12 eylüle karşı değil aksine 12 eylülün devamıdır.
Ülkenin en büyük mücadele örgütü olan KESK’e yapılan saldırılar, demokratik kurum ve kuruluşların, kitle örgütlerinin, emek örgütlerinin, aydın, yazar ve sanatçıların her an saldırı, gözaltı ve tutuklanma gibi bir tehditle karşı karşıya olduğunu gösteriyor. “KCK Operasyonu” adı altında yapılan saldırılar düşünce ve örgütlenme özgürlüğüne yapılan bir saldırıyı aşmış adeta yaşam hakkına müdahaleye dönüşmüştür.
Tüm zamanların en hileli iktidarı olan AKP iktidarı bu sebeplerle faşizmin bugünkü adı olmuştur. Bu iktidarla Sivas yangını artık her yerdedir.
Başı açık kadın satılıktır diyorlar,Üniversitelerin Bilim kongrelerinde ülkesinde olmayan hoca efendilerine naklen fetva verdiriyorlar,Okullarımızı, bilim yuvalarımızı camiye çeviriyorlar.
Gün bir olma günüdür. Gün Alevi- Sünni , Türk-Kürt, memur işçi,köylü,kadın, erkek demeden bir olma günüdür. Çünkü yakılan sadece alevi olduğu, tutuklananlar Kürt ya da Türk olduğu, sanatçı , futbolcu, asker, gazeteci olduğu için , THY işçileri grev yaptığı için değil, bu iktidarın korkuyla toplumun tüm kesimlerini sindirme politikası nedeniyle baskıya zulme maruz kalmaktadırlar.
Yüzyıllar öncesinden Büyük ozan Pir Sultan Abdal’ın çığlığını bir kez daha yükseltme zamanıdır:
“GELİN CANLAR BİR OLALIM.”
Ülkenin ve Dünyanın her yerinden aleviler, aydınlar, emek örgütleri , siyasi partiler “Madımak Hala Yanıyor! Madımak Utanç Müzesi Olacak! “Zaman Aşımı Kararını” tanımıyoruz!” demek için bugün Sivas’a gidiyorlar. Bu konvoyu çoğaltalım. İnsanlık için, geleceğimiz için , emeğimiz, alınterimiz için bir arada yaşama ve bir olma kültürünü çoğaltalım.
Bilinmelidir ki, mahkemeler zamanaşımı kararı verse de halkın hafızasında ve vicdanında zamanaşımına yer yoktur. Çünkü toplumun vicdanında açılan yaralar zamanaşımı ile kapanamayacak, üzerinden asırlar da geçse unutulamayacak kadar derindir. Ankara’yı duman altında bırakan gaz bombaları Sivas’ta yapılan katliamı örtbas edemeyecektir. Bu ülkenin onurlu insanları Sivas’ta yakılanları asla unutmayacaktır. 35 insanımızı katleden ırkçı-gerici güçleri ve onlara kol kanat gerenleri ise asla affetmeyecektir. Milyonların adalet talebi katliamların zamanaşımı ile aklanmasına izin vermeyecektir.
Birazdan Öğretmenevi önüne yürüyeceğiz ve Sivas’a giden arkadaşlarımızı uğurlayacağız. Yarın saat 20.00de de Manisa Kültür Merkezi Lale salonunda, 2 temmuzda yitirdiğimiz canlar için anma gecesi düzenleyeceğiz. Tüm halkımız davetlidir.
SİVASIN IŞIĞI SÖNMEYECEK
BİZ BİTTİ DEMEDEN BU DAVA BİTMEYECEK
UNUTMADIK , UNUTTURMAYACAĞIZ
Yaşasın halkların kardeşliği
Yaşasın sınıf dayanışması
Yaşasın örgütlü mücadelemiz
MELEK VAROL
EĞİTİM SEN ŞUBE KADIN SEKRETERİ
MANİSA EMEK VE DEMOKRASİ PLATFORMU ADINA

Hiç yorum yok: