BASINA VE KAMUOYUNA
Tüm
demokratik hak ve özgürlük taleplerinin, yaşama alanlarımız, doğayı koruma
taleplerimiz polis şiddetiyle bastırılmaya çalışıldığı zor günlerden geçiyoruz.
AKP Hükümeti ve Başbakanın emriyle bu saldırılar hayatımıza kastedecek hale
geldi ve gittikçe yaygınlaştırılıyor.
Ülkemizde
ölümler, kayıplar, acılar, adaletsizlikler kol geziyor. Ülke şiddet sarmalına
alındı. Hitler faşizminde bile bu kadar gaz kullanılmamıştır. İnsanlar artık
alanlara çıkıp sorunlarını kamuoyuyla paylaştığında şiddet görüyor, gözaltına
alınıyor.
Ağacına,
parkına, yaşam tarzına sahip çıkan halkın haftalardır sürdürdüğü Gezi Parkı
Direnişi’ni başından itibaren zorbalıkla kırma çabasında olan AKP, kimyasal
gazla geriletemediği, polis şiddetiyle ezemediği, türlü hile ve provokasyonla
bölemediği halkın direnişini, şimdi de hukuksuzca başlattığı “cadı avıyla”
sürdürmekte, susmayan ve direnen halka gözdağı vermektedir.
Her
şey ortada; polis hedef gözeterek 11 kişinin gözünü çıkartmış, 4 insan ölmüş;
sadece göstericilerin değil, evinde oturan insanların üzerine, revirlere,
hastanelere kadar hem gaz hem de zehirli su sıktırtmıştır.
Başbakanın
bir yandan, arkamdaki yüzde elliyi sokağa salar hepinizi linç ettirtirim diye
insanları tehdit ve iç savaş kışkırtıcılığı yapıyor. Yetmiyor, yandaşlarına
polisin bundan sonra daha da fazla güç kullanacağı müjdesini veriyor. Onlar da
ellerinde satır, çivili sopa saldırıyorlar kadın çocuk demeden insanlara,
parklara, binalara; bu arada bir cadı avı da başlıyor ve savcılar çoluk çocuk
her göstericiyi darbecilikle suçluyor.
Oysa
darbe çoktan gerçekleştirilmiştir: Tek bir adam istediği an istediği yasayı
askıya alıyor, yargıya talimat veriyor, ülkeyi fiilen savaşa taraf ediyor,
olağanüstü hâl ve sıkıyönetim uygulamasına gidebiliyor.
Bugüne
kadar sayıları binlerle ifade edilen gözaltılar, şimdi ev baskınlarıyla yine
AKP’nin sindirme operasyonuna dönüşmektedir.
AKP,
Türkiye`nin dört bir yanında ilan ettiği olağanüstü hal uygulamasında yeni
kozlarını çıkararak tehditler yağdırmaya devam ediyor. Polis, günlerdir sabah
erken saatlerde Ankara, İstanbul ve Eskişehir başta olmak üzere birçok ilde çok
sayıda adrese baskın düzenleyerek yüzlerce insanı gözaltına aldı. Bununla da
yetinmeyerek "# duran adam " ve "# duran kadın "
duyurularıyla yaygınlaşan pasif direniş biçimleri de gözaltı düzeninden
nasibini almıştır.
KESK
olarak öncelikle belirtmek isteriz ki, söz konusu baskınlar ve gözaltılarla,
Türkiye halkının günlerdir süren ortak mücadelesini bölemeyecek ve kendinizce
suç odakları yaratamayacaksınız. AKP` nin suçlu yaratmaktaki ustalık dönemine
yakından tanıklık edenler olarak biliyoruz ki "yalancının mumu"
çoktan söndü!
Yıllar
içinde adım adım yaratılan korku imparatorluğunun, meydanlara mühürlenen
mücadele kararlılığı ve direnişin gücünü AKP ‘nin gerçek yüzünü ortaya
çıkarmıştır. AKP ve Başbakan artık kimseyi yalnızlaştıramayacağını ve
"marjinalleştiremeyeceğini " aklının bir yerine kazımalıdır!
Unutulmamalıdır ki asıl baskı, sindirme ve yok etme gibi faşizan tekniklerin
üzerine iktidarını kurumsallaştıranlar "
MARJİNAL "dir. Çünkü bu tahakküm biçiminin adı FAŞİZMDİR!
Tepeden
tırnağa adaletsiz, haksız, hukuksuz, baskıcı sömürü düzeninde diktatörlük
hevesiyle kendi halkına karşı insanlık suçu işlemekten çekinmeyen AKP’nin,
Anayasa ve hukuku hiçe sayarak toplumsal muhalefeti sindirmeye, 'terörize'
etmeye dönük bu saldırılara karşı asla sessiz kalmayacağız!
KESK
olarak cadı avına başlayan, daha yitirilen canların ve binlerce yaralının
hesabını vermeyen, polisin müdahale gücünü daha da artıracağını söyleyen AKP`yi
bir kez daha uyarıyoruz! Gözaltılar derhal durdurulmalıdır! Gözaltına alınanlar
derhal serbest bırakılmalıdır! Eğer bir hesap sorulacaksa, bu hesap devlet
terörü sonucu yitirilen canların ve binlerce yaralının hesabı olacaktır.
Artık
tüm dünya kamuoyunun da kınadığı bu zorbalığınıza son verin, operasyonları ve
polis saldırılarını derhal durdurun;
Hukuku ve insan
haklarını ayaklar altına alarak gözaltına aldığınız tüm yurttaşlarımızı ve
sendikacı arkadaşlarımızı serbest bırakın!
Başta
başbakan olmak üzere hükümeti bir kez daha uyarıyoruz. Halka karşı sürdürdüğü
polis şiddetinden, adeta bir savaş diline dönüşen nefret söylemlerinden biran
önce vazgeçin.
Yüz
Binlerce İnsanı Gözaltına Alabileceğinizi mi sanıyorsunuz? Bu Cadı Avı Derhal
Durdurulmalıdır!
Yeter artık…
Milyonlar adalet,
özgürlük, insanca yaşam ve demokrasi istiyor!
Remzi ŞİRİN
KESK ŞUBELER PLATFORMU
ADINA DÖNEM SÖZCÜSÜ
ADINA DÖNEM SÖZCÜSÜ