16 Ekim 2012 Salı

KAMU HASTANELERİ BİRLİĞİ YASASINA DA CEO SUNA DA HAYIR




, Düzeni Kamu Hastane Birlikleri16.10.2012
Bir gece yarısı, 2 Kasım 2011 tarihinde apar topar devşirilen 663 sayılı KHK ile sağlık alanında devletin sorumluluğunu belirleyen yeni bir düzenleme getirilmiş ve Kamu Hastane Birliklerinin bir yıl içinde kurulmasına karar verilmişti.
Bu kararname ile;
Koruyucu, tedavi ve rehabilite edici sağlık hizmetlerinin yürütülmesi Sağlık Bakanlığı’nın görevleri arasından çıkarıldı.
Kamu personelinin iş güvencesinin ortadan kaldırılmasını ve personelin sözleşmeli hale getirilmesini sağlayacak düzenlemeler yapıldı.
Sağlık yönetimi ve sağlık politikalarının belirlenmesi görevleri de Sağlık Politikaları Kurulu’na devredildi. 13 kişilik bu Kurul’un, Müsteşar ve Müsteşar yardımcıları dışındaki 11 üyesinin, sağlık hizmetleri alanında eğitim koşulu aranmayan, herhangi bir sektörde çalışmış, herhangi bir dört yıllık yüksekokul mezunu kişiler arasından bizzat Sağlık Bakanı tarafından seçilmesi düzenlendi.
Hekimlik, hemşirelik, eczacılık, diş hekimliği gibi mesleklerin oluşturulması ve biçimlendirilmesinde görece özerk yetkileri olan üniversitelerin bu yetkileri Bakanlığa devredildi.
Yine hekimlik, diş hekimliği, eczacılık, gibi mesleklerin mesleki öz denetimini yapan, meslek ilkelerini belirleyen, belirli ölçüde mesleki gelişimini sağlayan meslek örgütlerinin etkisizleştirilmesine yönelik hükümler getirildi.
İllerde merkezi yönetim adına valiliklerin yetkisi altındaki bakanlık ve ilgili kuruluşların taşra örgütlerinin kendi adlarına hareket etmesine, denetim hizmetlerinin bütünüyle zayıflatılması ve özelleştirilmesine ilişkin ve daha burada sayamadığımız pek çok alanda düzenlemeler yapıldı.
Böylece sağlığın temel bir insan hakkı olduğuna, Sağlık Bakanlığı’nın da bu hakkın gerçekleştirilmesine yönelik kamusal hizmetleri vermekle yükümlü kurum olduğuna ilişkin zaten zayıf olan yasal izlerin de silinmesi amaçlandı.
Gerçek demokrasilerde yasalar, parlamentoların komisyon ve alt komisyonlarında tartışılarak; ilgili kurum ve kuruluşların, etkilenen toplumsal kesimleri temsil eden örgütlerin görüşlerine başvurularak; parlemento tarafından çıkarılır.
Tüm toplumsal hayatı etkileyecek bir yasayı bir gece yarısı operasyonuyla çıkarmak bile tek başına bu konudaki samimiyetsizliğin, güvensizliğin ve ihtirasın göstergesidir.
Bu kararname ile bir yıl içerisinde kurulması gereken Kamu Hastane Birliklerinin hala kurulamamamış olması esasında kamusal bir yasal düzenlemeden çok sermayeye kaynak aktaracak bir pazarın yaratılması ve paylaşılmasına yönelik çabaların göstergesidir. Bu pazarın paylaşılması için  güç ve sermaye odaklarının çekişmesi başından beri devam etmektedir. Bir yıldır Kamu Hastane Birlikleri’nin genel sekreterleri olacak kişiler için hepimizin gözü önünde kulisler yapıldı, listeler yollandı. Sonunda genel sekreterler geçtiğimiz hafta içerisinde resmen atandı.
Sağlık alanında daha önce çalışmamış, sağlık hizmeti bilgisi ve deneyimi olmayan geniş yetkilerle donatılmış bu kişiler şimdi “kamu hastanelerinin” kar getiren bir işletme olması için uğraşacaklar.
Genel sekreter hastanenin bütçesinden, performansına kadar birçok alanda sorumlu olacaktır ve başarılı olmadığı noktada sözleşmesi feshedilecektir. Genel sekreterin başarılı olma ölçütü ise hastanelerin kamu malı olmaktan çıkarılıp sermaye çevrelerine pazarlanabilir işletmeler haline getirmektir.
Yaşam hakkı ile bütünleşik sağlık hakkı niteliği gereği devredilemez, ertelenemez temel bir haktır. Bu hakkın gerçekleştirilebilmesi için sağlık hizmetlerinin toplumdaki tüm bireylere eşit, ulaşılabilir ve nitelikli bir biçimde sağlanması gerekir. Bu nedenle de kamusal hizmet olma niteliği gözetilerek örgütlenmesi ve geliştirilmesi zorunludur. Bu hizmetin yürütülmesi ve sürdürülmesinde temel değerde olan yönetim ve politika belirleme yetkisi verilen kurul üyelerinin de görevin gerektirdiği özelliklere sahip olması zorunludur. Sağlık hizmetlerinin gerektirdiği eğitimi almış; özelleşmiş, alana özgü deneyim ve becerisini birbirine bağlı iş ve hizmetler serisi ile kazanmış uzmanlardan oluşması gerekir.
Sağlığın en temel insan hakkı olduğu bilinciyle yıllardır sağlık hizmeti üreten bizler  içeriği, şekli ve uygulaması itibariyle bambaşka bir zihniyetin ürünü olan kamu hastane birliklerine karşıyız.
Bu uygulamanın zararlarından kendimizi ve halkımızı korumak için elimizden geleni yapacağız.

SES MANİSA ŞUBE                                      TTB MANİSA ŞUBE


Hiç yorum yok: