SENDİKAL MÜCADELEMİZE YÖNELİK BASKI VE TEPKİLER AMACINA ULAŞAMAYACAKTIR
SUSMADIK, SUSMAYACAĞIZ, DİRENECEĞİZ
Türkiye’nin
içinden geçmekte olduğu ekonomik ve siyasal koşullar, başta sendikal mücadele
alanı olmak üzere toplumun örgütlü kesimlerine yönelik olarak başlatılan çok
yönlü kuşatmanın giderek arttığını göstermektedir. Sendikal alanda bir taraftan
işçilerin sendikal mücadelesi sendikal barajlarla ve yoğun işten atmalarla
boğulmaya çalışılırken diğer taraftan kamu emekçilerinin iş güvencesi başta
olmak üzere en temel haklarına ve çalışma biçimlerine yönelik kapsamlı saldırı
hazırlıkları yapılmaktadır.
Emekçilerin
haklarının korunması ve geliştirilmesi için mücadele eden sendikalar hükümetin
peş peşe hayata geçirdiği saldırılarla eş zamanlı olarak yoğun baskılarla karşı
karşıya bırakılmıştır. Sonuncusu 19 Şubat 2013’te olmak üzere 4 kez KESK ve
bağlı sendikalara yönelik gerçekleştirilen baskınlar, yaygın gözaltı ve
arkasından gelen tutuklamalar kelimenin tam anlamıyla sendikamızı
itibarsızlaştırma “suç” merkezi gibi gösterme girişimlerinin göstergesi
olmuştur. KESK’e ve bağlı sendikalarla başlayan son olarak Genel İş ve Liman İş
ile devam eden sendikal mücadeleyi hedef alan baskıların operasyon görüntüleri
eşliğinde gerçekleştirilen operasyonların zamanlamasına baktığımızda, 657 ve iş
güvencesinin kaldırılmaya çalışıldığı, hemen hepsinin hükümetin yeni saldırı
hazırlıklarının hayata geçirmeye hazırlandığı zamana denk gelmesi dikkat
çekicidir.
AKP Hükümetinin
hem siyasal alanda hemde sendikal alanda engel yada tehlike olarak gördüklerini
bertaraf etmek için bütün mücadele araçlarına (medya, polis, yargı vb) devreye
sokmuş olması bu sürecin en azından bir süre daha süreceğinin işaretlerini
vermektedir. Son yıllarda daha da belirginleşen bu durum Hükümetin, Meclisiyle,
Polisiyle ve Yargısıyla örgütlü mücadeleyi boğmak ve etkisini kırmak için ne
kadar kararlı olduğunu açıkça göstermektedir. Emek mücadelesini boğma
sendikaları ve sendikal eylemleri suç gibi gösterme gibi asıl amacına
ulaşamayacaktır.
25 Haziran
2012’de KESK’e ve bağlı sendikalara yapılan operasyonda gözaltına alınan 72
sendika üyesi ve yönetici arkadaşımızdan 22 tutuklu 50’si tutuksuz olarak ilk
davası 10 Nisan 2013 tarihinde Ankara ve Adana’da görülecektir.
KESK 1989 yılında kurulmuş olup 25 yıldır
sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi yürütmektedir. İdanamede yaşamları boyunca hiçbir şiddet
eylemine karışmamış bırakın silahı, çakı bile taşımayan arkadaşlarımız terör
eylemcileri olarak gösterilmiştir. 8 ay boyunca tutuklu bırakılmaları kamuoyu önünde
gerçekleştirilen sendikal hak ve özgürlükler mücadelesi eylemlerinin yasa dışı
sayılması adalet ve hakkaniyetle bağdaşmaz.
Sadece sendikal
faailiyetlerden dolayı hak gasplarına karşı direnen ve 25 Haziran 2012’de
gözaltına alındıktan sonra tutuklanan arkadaşlarımızın dışında kalan ve
tutuksuz olarak yargılanan 50 sendikacı hiçbir yere kaçmamış, kaçmadı ve
görevlerinin başındadır. Tutuklu olarak yargılananlarında tutuksuz olarak
yargılananlardan farklı bir faaliyet göstermediklerini biz biliyoruz.
Bizleri hükümetin belirlediği sınırlar
içinde mücadele etmeye, hizaya getirmeye çalışanlar büyük bir yanılgı
içindedir. Mücadelemizi baskı altına almaya çalışan, haklı mücadelemizden döndürmeye
çalışan hukuk dışı ve fiili uygulamaların karşısında örgütlü gücümüzle
duracağımızdan kimsenin şüphesi olmamalıdır.
25 yıldır Emek,
Demokrasi, Sendikal hak ve Özgürlükler
Mücadelesi veren KESK ve KESK’E bağlı sendikaların tutuklu yöneticileri ve
üyeleri “ONURUMUZDUR” onurumuza sahip çıkmak için 10 Nisan 2013 tarihinde saat
09.00’da Ankara Adliyesi önünde olacağız.
YAŞASIN ÖRGÜTLÜ
MÜCADELEMİZ
YAŞASIN KESK
Ali GÖK
KESK Dönem Sözcüsü
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder