29 Ocak 2009 Perşembe

SÖZLEŞMELİ ÇALIŞAN EMEKÇİLERİN TÜMÜ KADROYA ALINMALIDIR!


Neo liberalizm, en başta çalışma yaşamında istihdam biçiminin dağıtılması, parçalanması ve örgütsüzleştirilmesine dayanmaktadır. Böylece ucuz işgücü sağlandığı gibi örgütsüzlük geliştirildiği için işten atmalar ve hak gaspları rahatlıkla yapılabilmektedir. Gerek kamuda gerekse de özelde çalıştırılan sözleşmeli emekçiler bu açıdan neo liberal politikalardan en çok etkilenen emekçilerdir. Öte yandan krizin etkisi de hesaplandığında yaşam ve çalışma koşulları her gün daha da kötüye gitmektedir.
Anayasanın 128. maddesinde devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzel kişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevlerin memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle yürütüleceği düzenlenmiştir. 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4/B maddesinde ise çeşitli zaruri ve istisnai hallere münhasır olmak üzere özel bir meslek bilgisine ve ihtisasına ihtiyaç gösteren geçici işlerde sözleşmeli personel çalıştırılabileceği düzenlenmiştir.Bugün, kamuda birçok iş ve hizmet sözleşmeli personel tarafından yerine getirilmektedir. Aynı işi yapan personel farklı statüye tabii tutularak, farklı özlük haklardan yararlandırılmakta ve emekçiler arasında farklılıklar yaratılarak iş barışı da bozulmaktadır. Bu durum Anayasanın 128. maddesine aykırılık da taşımaktadır. Kamu kesiminde halen 50 binden fazla öğretmen, 40 bin civarında ebe ve hemşire, yine binlerce değişik meslek grubunda çalışan emekçi bulunmaktadır. Ayrıca 4924 sayılı kanuna tabi olarak 20.000’den fazla sözleşmeli sağlık personeli çalışmaktadır. Üniversite Hastanelerinde ise geçici işçi niteliğinde sayıları 100.000’i geçen sağlık personeli bulunmaktadır.4/B statüsünde çalışan emekçiler başta disiplin hükümleri olmak üzere, her açıdan 657 sayılı yasaya tabi iken, kadrolu olan 657’ye tabii diğer emekçilerin yararlandığı haklardan yararlanamamaktadırlar. Örneğin askere giden emekçiler döndüklerinde aynı işte çalışamamaktadırlar. Becayiş hakları bulunmamaktadır. İntibak, görevde yükselme ve unvan değişikliği ile ilgili düzenlemeden faydalanamamaktadırlar. Eş durumundan dolayı tayin isteme hakları yoktur. Yine doğum izinlerinde çeşitli sıkıntılar yaşanmaktadır.Özelleştirmeler nedeniyle on binlerce kamu emekçisi işsiz kaldı. Bunlardan bir kısmı 4/C kapsamında her yıl 10’ayı geçmemek şartıyla çeşitli bakanlıklar bünyesinde çalıştırılmaktadırlar. Her sene sözleşme şartları Hükümetin açıkladığı Bakanlar Kurulu kararıyla kararlaştırılmakta ve kötü şartlarda çalıştırılmaktadırlar. Hükümet her yıl yenilediği bu sözleşme şartlarını ve çalıştırılacakların sayısını sanki işe yeni alınacaklarmış gibi bir yanıltma yöntemi de izlemektedirler. Örneğin 2009 yılı için Hükümetin 21193 yeni personel alacağı olarak basında işlendi. Oysa bunlar iki ayı aşkındır işsiz olarak bir an önce Bakanlar Kurulu kararını bekleyen emekçilerdir. 4/C kapsamında çalışan emekçiler de adeta yaşam mücadelesi vermektedirler. 4/C statüsünde çalışan emekçiler kendisiyle aynı işi yapan kadrolu bir emekçiye göre 3/1 oranında maaş almaktadır. Kıdem tazminatı hakkı yoktur. Lojman hakkı yoktur. Mahkeme kararlarına rağmen Bakanlıklar keyfi olarak sendika üyeliklerini engellemektedirler. Sosyal hak ve iyileştirmelerden yararlanamamaktadırlar. Yılda iki ay ücretsiz izin (!) dışında bir izin hakkı yoktur.
Sözleşmelilerin bu durumuna artık ve derhal bir son verilmelidir. Kısmi düzenlemeler ile değil tüm sözleşmeliler kadroya alınarak çözüm bulunmalıdır. Konfederasyon olarak sözleşmeli çalışan emekçilerin sorunlarını yıllardır dile getirmemize ve çeşitli eylem/etkinlikler geliştirmemize rağmen Hükümet mevcut durumda ısrar etmektedir. Hatta Kamu Personel Rejimi adı altında tüm kamu emekçilerini sözleşmeli hale getirmek için hazırlıklar yürütmektedir. Buna asla izin vermeyeceğiz. Mevcut sözleşmelilerin başta kadrolara alınmaları olmak için bir dizi taleplerini kamuoyunun imzasına açıyoruz. Her kesimin katılımını ve bir imza atarak destek olmalarını bekliyoruz.
İMZA METNİ:
T.C. BAŞBAKANLIĞI’NA


BİZ AŞAĞIDA İMZASI BULUNANLAR;

Anayasa’nın eşitlik ilkesine ve kamu hizmetlerinin gereğine aykırı olarak aynı iş yerinde aynı hizmeti veren 657 sayılı kanuna tabi 4/B’li sözleşmeliler, 4/C’li geçici personel ile 86. maddeye göre açıktan vekil olarak atananlar, 4924 ve 5393 sayılı kanunun 49. maddesine göre sözleşmeli çalışan personelin mağduriyetinin giderilmesi için;

1- Sözleşmeli, vekil ve geçici personelin kadroya alınarak, memurların (657 sayılı kanun 4/A) yararlandığı tüm hak ve olanaklardan yararlanabilmesini,
Sözleşmeli, vekil ve geçici personel kadroya alınıncaya kadar;
2- Askere giden sözleşmeli personelin pozisyonunun saklı tutularak, askerlik süresince aylıksız izinli sayılmasını, terhis tarihinden itibaren 30 gün içinde başvurmak koşuluyla işe başlayabilmesini,
3- Sözleşmeli personele de ‘intibak, görevde yükselme ve unvan değişikliği hakkı’ tanınmasını,
4- Sözleşmeli personellere de ‘eş durumu ve sağlık özrüne dayalı olarak yer değiştirme hakkı’ tanınmasını,
5- Sözleşmeli personellere de ‘becayiş hakkı’ tanınmasını,
6- Sözleşmeli personellere de doğum öncesi 8 hafta ve doğum sonrası 8 hafta olmak üzere ücretli doğum izni verilmesini,
7- Doğum izninin bitiminde ‘ücretsiz izin’ kullanan sözleşmeli personelin pozisyonunun saklı tutulmasını; izin bitiminde başvurması halinde göreve başlayabilmesini,
8- Sözleşmeli öğretmenlerin ek ders ücretlerinden değişik adlar altında kesinti yapılmamasını,
9- Sözleşmeli personele de sürekli görev yolluğu hakkı verilmesini,
10- Sözleşmeli personele de hizmet puanı verilmesini,
11- Sözleşmeli personele de doğum, eş ve çocuk yardımı yapılmasını,
12- Sözleşmeli personel ücretlerinin de, tıpkı kadrolular gibi her ayın 15’inde verilmesi ve geciktirilmemesini,
13- Sözleşmeli öğretmenlere imzalatılan sözleşme metninin 13. maddesinin d bendinde yer alan “Personelin sözleşmesi, norm kadronun gerektirdiği öğretmen temin edildiğinde veya sözleşmeli personel ihtiyacının ortadan kalkması halinde sözleşmesi feshedilir.” ile 13. maddesinin ğ bendinde yer alan; “Eğitim ve öğretimin devam ettiği dönemde aralıksız iki aylık süre zarfında sözleşme ücreti karşılığı ders yükünün doldurulamaması durumunda sözleşmesi feshedilir” ibarelerinin, Sözleşmeli sağlık personelinin sözleşmelerinin 9. maddesinin e fıkrasında yer alan “Kurum, döner sermaye gelirinin yetersiz kalması veya sözleşmeli personel ihtiyacının ortadan kalkması halinde sözleşmeyi feshedebilir.” İbarelerinin sözleşme metinlerinden çıkarılmasını,

TALEP EDİYORUZ.

Hiç yorum yok: