16 Aralık 2012 Pazar

PINAR SELEK 'İN HUKUK MÜCADELESİNDE YANINDA OLACAĞIZ.


                                          BASINA VE KAMUOYUNA

 

1998 yılında Mısır Çarşısı’nda meydana gelen patlamada 7 kişi ölmüş, 127 kişi ise yaralanmıştı. Olayla hiçbir alâkası olmadığı halde “Mısır Çarşısı faili” olarak yargılanmaya başlayan Pınar Selek yıllarca hapiste kaldı. Üstelik aleyhinde hiçbir delil olmamasına rağmen! Patlamanın bombadan kaynaklanmadığı birçok raporla kanıtlanmış olduğu için Mısır Çarşısı olayını bir bombalama eylemi olarak adlandırmak bile doğru değil. Yargının ne kadar “bağımsız”, ne kadar “tarafsız”, ne kadar “adil” olduğunun en güzel örneklerinden biridir Pınar Selek davası!

Öyle bir örnektir ki halen daha hükümet tarafından emsal dava olarak kullanılarak bir çok aydın yazar sendikacı devrimci demokrat kim var ise,  asılsız uydurma iddialarla içeri alınmakta aylarca yıllarca tutuklu olarak susturulmaya çalışılmakta. Pınar’ın davasında  Patlamanın ardından yapılan ilk olay yeri inceleme raporlarında patlamanın tüp gaz sızıntısı sebebiyle meydana geldiği ve bomba bulgusuna rastlanılmadığı açıkça yer alıyordu. Savcılık ise bu olayın bir bombalama eylemi olduğunda ısrar ediyordu. Olayla ilgili toplam 11 rapor hazırlandı ve bunlardan sadece iki tanesi patlamanın sebebinin bomba olabileceği yönündeydi. Bu iki rapor da bilimdışı ve İçişleri Bakanlığı tarafından amaca yönelik olarak hazırlatılmış raporlardı. Ağır Ceza Mahkemesinin bu kanıtları göz önünde bulundurarak verdiği beraat kararları ise Yargıtay tarafından bozuldu. Çünkü Yargıtay, Selek’in ağırlaştırılmış müebbet hapis ile cezalandırılmasını istiyordu.

Pınar Selek davası 13 Aralık  perşembe günü yeniden başlatıldı. . 98 yılından bu yana İstanbul 12. Ağır ceza Mahkemesinde görülen davalarda mahkeme heyeti pınar selek’i suçsuz bulmuş ve üç kez oy birliğiyle beraat ettirmiştir. Buna rağmen pınar'ı mahkum edebilmek için elinden gelen her şeyi yapan yargı mahkeme heyetini değiştirmiş ve davayı yeniden başlatmıştır.

Pınar Selek sokak çocuklarının, transseksüellerin, kadınların hayata tutunma ve özgürleşme mücadelesinde önemli çalışmalar yapmış, ezilen halkların yanında olmuştur. Aynı zamanda sosyolog olan Selek, barış, demokrasi ve insan hakları mücadelesine etkili bir aktivisttir. Tüm ezilen kesimlerin haklarını gözeten, ezilmelerine dışlanmalarına seyirci kalamayan Pınar Selek’in uzman raporlarının da belgelediği bu asılsız olayla ilişkilendirilmeye çalışılması büyük bir handikaptır.

Pınar Selek kendi sözleriyle içine sokulmaya çalışıldığı girdabı özetlemektedir: “oyunun kuralıymış öğrendim. Eğer şifreyi yüksek sesle söylemeye çalışırsan, suçlu ilan edilirsin. Üstelik suçun şifreyi yüksek sesle söylemeye çalışmak olmaz. Tam da senin karşı durduğun, mücadele ettiğin bir tutum sana mal edilir. Örneğin rahibeysen, fahişelik yapmakla suçlanırsın. Hayatını islami değerlerin canlı tutulmasına adamış bir insansan, boynuna, içki yada uyuşturucu tüccarı yaftası asılır. Yada bir anti militarist olarak bombacılıkla suçlanırsın. Ama şiddet karşıtı olan, hayatını şiddete, militarizme ve tüm savaşlara karşı, mücadeleye adamış bir insanın, katliam sanığı olarak topluma tanıtılması korkunç bir şey.”

Pınar özgürlüğün, eşitliğin, demokrasinin, kadın mücadelesinin ve adaletin bir temsilcisi, yılmaz savunucularından olduğu için; bu gün bu köhneleşmiş zihniyetin karşısında durduğu için işte böylesi bir düzmece iddia ile yargılanmaktadır. Burada yargılanan sadece pınar değildir. Vicdanımızdır, geleceğimizdir, ekmeğimizdir, sesimizdir, nefesimizdir. Barıştır yargılanan, emektir, alınterimizdir. Kadınlarımız, çocuklarımız, hakkımız, yarınımızdır. Bu dava diğer tüm davalara örnek olacak bir davadır. İnsanlığımız yargılanmakta. Bu yüzden Pınara sahip çıkmak kendimize özümüze sahip çıkmaktır

Biz SES Manisa Şubesi olarak Pınar Selek’in hukuk mücadelesinin aynı zamanda Türkiye ve insan hakları için bir sınav olduğu görüşünü benimsiyoruz. Gerek bir kadın aktivist gerekse bir aydın olarak verdiği mücadelenin çok değerli olduğuna inanıyoruz. Pınar selek bugüne kadar tüm dışlanmışların sesi olmaya çalışmıştır. Bugün hepimiz onun sesi olmak zorundayız. SES Manisa Şubesi olarak 13 Aralıkta görülecek davada herkesi Selek’le dayanışmaya çağırıyoruz.

                                                   SES MANİSA ŞUBE KADIN KOMİSYONU ADINA

                                                                     AYÇA   RAMAZAN

                                                                    ŞUBE KADIN SEKRETERİ    

 

Hiç yorum yok: