5 Aralık 2012 Çarşamba

TUTUKLU SAĞLIK ÖĞRENCİLERİ SERBEST BIRAKILSIN


                                         Basına ve Kamuoyuna

 

AKP iktidarının ileri demokrasi uygulamaları dur durak bilmeden devam ediyor. Ülkemiz sendikal hak ve özgürlükler ve örgütlenme önündeki engellerle İLO’ nun kara listesine geçerken, demokrasi ve özgürlükler konusundaki hak ihlallerine her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Özgürlük denilince sadece kendilerine tanınan ayrıcalıklarda sınır tanımayanlar baskı ve sindirmeyle herkesi ötekileştirerek suçlu ilan etmekte sınır tanımıyorlar .Buna yeni bir örnekte 5 Aralık’ta mahkeme karşısına çıkacak tutuklu tıp öğrencilerinin etnik kimlik ve muhalif duruşlarının, terör örgütü üyeliğiyle suçlanmaları için yeterli sayılmasıdır., Yani 5 Aralık’ta yargılanacak olan yasal SES üyeliği, TTB üyeliği ve üniversitedeki kulüp üyeliğidir. Akp iktidarının öğreciler dahil tüm muhalefe yönelik saldırıları13 Mart 2011 günü Ankara’da yapılan n “ÇOK SES TEK YÜREK” Sağlıkçı Mitingi’ne katılan Tıp Fakültesi öğrencisi, Sendikamız SES ’in öğrenci komisyonu ve Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrenci Kolu üyesi Zülküf AKELMA nın yargılanmasıyla başladı.Daha sonra süreçte sağlık hakkımız ve ülkemizin özgürlük ve demokrasisi için çalışmakta ısrarlı olan öğrencilere karşı iktidarın saldırısını devam etti  Türkiye genelinde 90 öğrenci gözaltına alınmış, bunların 47’si sendikamız SES öğrenci komisyonu ve Türk Tabipleri Birliği Tıp Öğrenci Kolu öğrencilerinden oluşmaktadır. İki günlük gözaltı süresinden sonra 08.06.2012 günü saat 11.00’de savcılığa çıkarılmış, savcılıkta yapılan sorgulama sonucunda 12 öğrenci bırakılmıştır. Ankara’da 6 Haziran günü gözaltına alınan 43 tıp fakültesi öğrencisinden 13’ünün halen Sincan Cezaevi’nde tutulu bulunmakla, Türkiye’nin bu en başarılı öğrencilerinin 6 aydan beri eğitim haklarının gasp edilmektedir.13’ü tutuklu 30’u tutuksuz yargılanacak 43 sağlık öğrencisinin ilk duruşması bugün 5 Aralık 2012 Çarşamba günü Ankara Adliyesi 13. Ağır Ceza Mahkemesinde saat 10.00’da görülecektir.Bu gençlerimizin isimleri   Akmet Demirel,Tuncay Gökçen ,Zülküf Akelma , Ahmet Karer Yurtdaş ,Mustafa Karakurt,Recep Kar ,Özgür Mert Bakan, Perişan Akar ,Birhat Şimşek ,Fatih Sultan Akıncı,Mehmet Aydın,Mehmet Budak ,Mustafa Akın’dır.                

Öğrencilerin 5 Aralık’ta mahkeme karşısına çıkacaklar Öğrenciler hakkında ‘örgüt üyesi olmak’  suçlamalar var. Haklarında 15 yıla kadar değişen hapis cezaları isteniyor., öğrencilere yönelik suçlamaların tamamının tıp meslek eğitimi ve sendikal faaliyetlerle ilgili olduğunu açıktır.. Yani 5 Aralık’ta yargılanacak olan yasal SES üyeliği, TTB üyeliği ve üniversitedeki kulüp üyeliğidir”

“ASIL NEDEN KÜRT OLMALARI”

Bu öğrenciler  SES ve TTB mitinglerine katılmak, üniversitede Halk Sağlığı Komitesi’ne üye olmak ve aralarındaki konuşmalarda ‘komite’ sözcüğünü kullanmak, varoşlarda sağlık taraması yapmak gibi suçlamalarla yargılanmaktadırlar.Bizler tutuklanmamak için AKP’den  hangi kelimeleri kullanıp kullanamayacağımızın listesini açıklamasını istiyoruz.. AKP, öğrencilerin ‘komite’ yerine neyi kullanması gerektiğinin fetvasını çıkarmalıdır. Bu tutuklamalarda en önemli nokta; bu öğrencilerin istisnasız Kürt kökenli gençler olmasıdır. İşte bu vahim bir durumdur. Etnik kimlikleri ve muhalif duruşları  Türkiye’nin en başarılı gençlerin gençliğinin baharında özgürlüklerinin gasp edilmesine sebep   yeterli delil olarak görülmüştür.

Öğrenciler arasında tutuklandıkları sırada 20 gün sonra diploma alıp doktor olacak olan bu gençlerin gasp edilen özgürlüklerinin  yanı sıra yaralanan Adalet duygumuzun   daha fazla  zedelenmemesi için adaletingecikmeden yerini bulmasını istiyoruz. Hepsi 20’li yaşlarının başlarında hayatları karartılmak istenen bu doktor adaylarının tutsaklıklarına 5 Aralık günü yapılacak duruşmada son verilmesi için  sonuna kadar mücadele edeceğiz.. Unutmayalım ki, geciken adaletle  ‘tutsak ettiğimiz bu gençlerin boynuna geçirdiğiniz zincirin öteki ucu da bizim boynunuza takılır”.

Tutuklu bir öğrencinin annesi Saime Akın ise 18 yıldır dul olduğunu ve üç çocuğunu okutmak için fındık ve pamuk topladığını belirterek, “Yeter ki çocuklarım okusun doktor olsun diye çalıştım. Ben çocuğumu Ankara’ya gönderdim, onlar Sincan’a gönderdi. Sincan bizim çocuklarımızın yeri değildir. 6 aydır gece gündüz çocuklarımız için ağlıyoruz. Biz çocuklarımızı istiyoruz” diye konuşuyor.

Tıp Fakültesi öğrencisi Özge Aydın ise sağlığın piyasalaşmasına karşı çıkan, anadilde sağlık hizmeti, parasız eğitim ve sağlık isteyen tıp öğrencileri olduklarını belirterek, “13 arkadaşımız Sincan’da ve tek nedeni Kürt olmaları” dedi.

Pek çok sağlık Öğrencisi arkadaşımız ve dayanışma içerisindeki sendika ve kitle örgütleri, emek ve meslek örgütleri ile Üniversite Öğretim üyeleri bu davayı izlemek için Ankara adliyesinde olacaklar. Biz bu davada dayanışmayı içerisinde mücadelemizi yükseltip ortaklaştırmaya devam edeceğiz.

   Arkadaşlarımızın suçlandığı konular ise 13 Mart mitingine katılmak, sendikada komisyon toplantısı yapmak, piknik için organizasyon yapmak ve gelecekteki meslekleri için araştırma çalışmalarıdır. Suç konusu yapılan çalışmaların tamamı Sendikamızın Genel Merkezimizin ya da ilgili şubelerin, TTB’nin kararıyla gerçekleştirilmiş etkinliklerdir.

            Tüm dünyada olduğu gibi bizlerde Sağlık alanında okuyan öğrencileri örgütlenme ve genç yaşta sendikayla tanıştırma, buradan hareketle sendikal kadroları oluşturma çabaları sonucu genç arkadaşlarımızla ilişki kurulmaktadır. Son dönemde bu çalışmalarımız komisyonlar aracılığıyla daha aktif ve kurumsallaşması sağlanmaya çalışılmaktadır. Tüm sağlık öğrencilerin SES’de fahri üye olmaları karara bağlanmıştı.

            Bu kapsamda gözaltına alınan ve tutuklanan öğrencilerin tamamı sendikamızın fahri üyeleriydi.Bu sebeple onlara yapılan her baskı, tutuklama ve gözaltı aynı zamanda sendika örgütlenmemize yapılan bir engelleme olarak algılıyoruz. Son 2 yıllık süreçte sendikamız tarafından yapılan eylem etkinliklere öğrencilerin katılımı ve örgütlülük düzeyi Türkiye’de örnek bir model oluşturmaya başlamıştı. AKP hükümeti muhalif tüm kesimlerle birlikte yönetici ve üyelerimize yönelik gerçekleştirdiği baskıyı öğrenci örgütlenmemize kadar uzatmıştır.

            Ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir, kamusal sağlık hakkı mücadelemiz ile emek ve demokrasi mücadelemizi yükselttiğimiz bu dönemde saldırılar daha da artmaya başlamıştır. Son olarak yaşanan bu gözaltı ve tutuklamayı sendikalarımız ve odalarımızın genç kadrolar yetiştirmesi, tüm öğrencilere kurumsal bir ilişki içinde ulaşma çabası ve elde edilen başarının baltalanması, öğrencilerin yıldırılmasına yönelik hükümetin çabası olarak değerlendiriyoruz. Aynı zamanda bu operasyon ile sendikamız ve odalarımız üzerinde baskı kurulmaya öğrenci örgütlenmesinden vazgeçmemiz istenmektedir.  Bu kapsamda sendikamıza ve odalarımıza yönelik baskılara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz.   

Tüm demokratik kitle örgütlerini ermek, demokrasi, özgürlük ve sağlık hakkı mücadelemizi desteklemeye çağırıyoruz.

YAŞASIN ÖRGÜTLÜ MÜCADELEMİZ….

                                                    SES-TTB- MANİSA SAĞLIK HAKKI  MECLİSİ

                                                               

           .

 

 

 

Hiç yorum yok: