21 Kasım 2012 Çarşamba

KADINA ŞİDDETE HAYIR DİYELİM.


                                                         BASINA VE KAMUOYUNA

Küresel sermayenin, erkek egemen bir anlayışla toplumsal hayatta ve çalışma yaşamında kadınlara amansızca saldırdığı bir dönemden geçiyoruz.

Biz kadınlar emeğimize, bedenimize ve kimliğimize yapılan bu saldırıları iliklerimize kadar hissediyoruz. Cinsel bir obje olarak görülüyor, düşük ücretlerle çalıştırılıyor, tacize-tecavüze uğruyor dövülüyor ve en kötüsü de acımasızca katlediliyoruz.

            Kadına yönelik şiddetin son beş yılda yüzde bin dört yüz gibi korkunç bir oranla arttığı ülkemizde 2011 yılında 161 kadın tecavüze uğramış ve 257 kadın katledilmiştir. Yine 2012 yılının ilk on ayında 106 kadın tecavüze uğramış ve 138 kadın katledilmiştir.

Kadına yönelik şiddet dünyada en yaygın insan hakları ihlalleri arasında yer almaktadır. Türkiye’de her gün beş kadın namus cinayetlerine kurban giderken her üç kadından biri eşi, babası, kardeşi, sevgilisi tarafından şiddete uğramaktadır. Biz sağlık emekçilerinde bu şiddeten nasibini fazlasıyla almaktadır. Sağlık hizmetinin sunumunda bir taraftan hasta ve yakınları tarafından sözlü ve fiili şiddete maruz kalıyor , bir taraftan da sağlık hizmetindeki esnek ve kuralsız çalışmanın dayattığı mobingle yüz yüzeyiz.  Kamuoyunun da yakından bildiği üzere hemen hergün bir arkadaşımız hasta tarafından  şiddete uğruyor yada hayatını kaybediyor.  Kadın emeği hizmet üretiminde daha da değersizleştirilerek yönetenlerin insafına bırakılıyor. 

Şiddet bazı kadınların yaşam hakkını elinden alırken bazılarını suçluluk duygusuna ve özgüven eksikliğine sürükleyerek sosyo-ekonomik yaşamdan uzaklaştırmaktadır. Hukukun erkek egemen bir zihniyetle işlemesi uğranılan baskı ve şiddetin cezasını da kadının üzerine yıkmaktadır. Taciz-tecavüz davalarının pek çoğu erkek lehine(suçlu) sonuçlanmıştır.  İşte toplumun her alanında izlerini gördüğümüz bu durum, erkek egemen zihniyetinin ta  kendisidir.

Biz kadınlar eşit, şiddetsiz  ve özgür bir yaşam istiyoruz. kimimiz erkek egemen zihniyetine rağmen yaşamını sürdürebilirken kimimiz ise maalesef çok zorlanıyor ve itaat etmediği,yeni bir yaşam istediği veya boşanmak istediği için katlediliyor.değerli basın emekçileri 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele günü yaklaşırken sizlerin aracılığıyla buradan tüm kadınlara seslenmek ve onları mücadeleye davet etmek istiyorum .

Ölümü göze alarak yaşamayı sürdürmek söz konusu iken hangimiz huzurlu ve güvende olabiliriz? Biz kadınlar ancak örgütlenerek ve mücadele ederek özgürleşebiliriz. Biz Sendikamız SES’ inde içinde olduğu Manisa Emekçi kadınlar platformu olarak 25 Kasım 2012 Pazar günü  Şiddete karşı yürüyoruz. Saat 13.00 de Eğitim Sen önünden başlayacak yürüyüşümüze tüm kadınlarımızı ve mücadele arkadaşlarımızı bekliyoruz.

Haydi kadına yönelik şiddete karşı hep beraber mücadele edelim.      

Yaşasın kadın mücadelesi
                                                                                               Ayça RAMAZAN

.                                                                                            Manisa SES Şube       

                                                                                           Kadın Sekreteri

 

Hiç yorum yok: