31 Mayıs 2013 Cuma

İŞ GÜVENCEMİZE SAHİP ÇIKIYORUZ

BASINA VE KAMUOYUINA!
 Kamuda CEO’lara, Hükümet Memurluğuna, Performansa Göre Ücretlendirmeye, Kadrolaşmaya, Rotasyona, esnek çalışmaya Karşı Güvenli iş ücret güvencesi için tüm kamu emekçilerini kenetlenmeye ve KESK’ in hazırladığı 27-31 Mayısta referanduma ve 5 Haziranda ki uyarı grevimize katılmaya davet ediyoruz.
AKP taleplerimiz karşısında üç maymunu oynamaya devam ediyor.10 yılı aşan AKP iktidarında ardı ardına çıkarılan KHK’ler ve yönetmeliklerde kamu hizmetlerinin ticaretleştirilmesi ve özelleştirilmesi süreci hızlandırıldı. Kamu emekçilerinin iş ve ücret güvencesini adım adım budayan, onlarca düzenleme tüm mücadele ve karşı duruşumuza rağmen hayata geçirildi.
Maaşlarından, emekliliklerine, sağlık harcamalarından, trafikte geçiş üstünlüğüne kadar kendilerine bin türlü ayrıcalık tanıyan düzenlemeleri yasallaştıranlar sıra biz emekçilere gelince hep aynı nakaratı tekrarlayarak’ kaynak yok’ dediler.
Bir avuç sermayedarın çıkarına uygun yasalar yapılırken kamu yararı yani halkın yararı göz ardı edildi. Teşvik deyince aklına patronlar, tasarruf denince aklına biz emekçiler gelen AKP iktidarının Çalışma Bakanı milyonların gözünün içine baka baka ‘asgari ücretle geçinilmez diye bir şey yok. Geçinirsiniz, ona mahkûmsanız 800TL de büyük bir paradır’ diyecek kadar pervazsızlaştı. Bakanın bu pervazsızlığının kaynağı bunları ona söyleme cesaretini veren yandaş Sendikalara ve kürsülerinde konuşturmalarına borçludur. Emekçilerin talepleri karşısında üç maymunu oynayan AKP kendi bildiğini okumaya devam ediyor.
Emeğin kara, AKP’nin pembe tablosunda haklarımızın gaspıı sürüyor!
Torba yasa düzenlemeleriyle sadece son 6 ay içerisinde 4800 kanun maddesi yasallaştı. Kamu emekçileriyle ilgili her düzenlemede kazanılmış haklarımız birere birer gasp edildi. Kamuya ait işletmeler teker teker satılırken, kamu hizmetleri ‘dışarıdan hizmet satın alınma’ yoluyla piyasa ilişkilerine çekilerek Taşeron Cumhuriyetine dönüştürüldük. Böylece kamuda esnek, kuralsız ve güvencesiz çalışma yaygın ve normalleştirildi.
Bir yandan mezarda emeklilik, diğer yandan resen emeklilik, yani yeni  personel almama, taşeronlaştırma, sözleşmeli ücretli personel uygulaması, geçici süreli sözleşmeli personel  çalıştırma, 4-B,4-C,4-D ,Çakılı sözleşmeli çalışma,geçici-mevsimlik işçilik gibi uygulamalarla Kamu kemsinde iş ve ücret güvencesi önemli ölçüde daraltıldı.taleplerimize hep kulaklarını tıkayanlar bizimle dalga geçercesine yandaş basında her gün ‘Memura Müjde’ haberleri yaptırdılar.
Bugünden geriye baktığımızda, kamu emekçilerinin çalışma yaşamının alt üst edildiğini, bir bütün olarak bu alanın tavsiyesinde ciddi mesafenin alındığını ve vergilerimizle ve bizlerin daha elimize ulaşmadan maaşlarımızın yarısına yakın kesilen paraların hizmet olarak bize dönmediğini gibi vergi vermeyen zengin sınıfına peş geş çekildiğini yaşayarak görüyoruz. Tüm bunlar yetmezmiş gibi kamuda esnek, güvencesiz, hak etmediğimiz düşük ücretlerle, baskı ve sindirmeyle çalıştırılmamız artırıldığı bir ortamda çalışıyoruz. Bizler için sürgün anlamına gelen rotasyon, bireysel performansa göre ücret, disiplin cezalarında uyarma ve kınama basamaklarını kaldırarak doğrudan aylıktan kesmeye geçiş, kamuda üst düzey görevlere özel sektörden açıktan atamalar yapılarak Hükümet Memurluğunu dayatmak gibi düzenlemelerle Kamu emekçilerine reva görülen çalışma koşulları daha da ağırlaştırılmak isteniyor.
Hükümet Memurluğu ile siyasi kadrolaşma artacak! Kamu emekçilerinin acil çözüm bekleyen onlarca sorunu bulunurken, AKP Hükümeti kazanılmış haklarımızı tamamen ortadan kaldırmak için emek düşmanı politikalarına her gün bir yenisini ekliyor. Son olarak 15 Mayıs 2013 tarihinde TBMM2ye gönderilen Torba Yasa tasarısıyla kamuda çalışma ilişkileri, ‘Hükümet Memurluğu’ na uygun olarak biçimlendirilmek isteniyor. Birçok kurumda kadrolaşmayı tamamlayan AKP yapılacak düzenlemeyle kendi siyasi yaklaşımın uygun gerici kadroların kamuda yönetici kadrolara atanmasının önünü tamamen açmayı hedefliyor. Bu güne kadar 691 değişiklik yapılan 657 sayılı DMK olmak üzere pek çok konuda KHK değişiklik ön gören Torba yasa Tasarısıyla’ Otoriter Başkanlık Sistemine’ giden yolun taşları döşenmek isteniyor.
Kamuya CEO’lar istemiyoruz! Kamuda ‘liyakat, kariyer’ ilkelerini ortadan kaldırarak siyasal kadrolaşmayı hedefleyen tasarı yasallaşırsa üst düzey yönetici kadrolarına özel sektörden ‘açıktan atama’ yapılacak. Dış işleri, Adalet, maliye bakanlıkları gibi kamu Kurumlarında yıllardır uygulanan liyakat, tecrübe ve deneyime dayalı yükselme sistemi ortadan kaldırılacak. Bu önemli görevlerin gerektirdiği hizmet süreleri, eğitim şartları gibi vasıfları taşımayanların açıktan atanmasının tek anlamı siyasi iktidarın bir dediğini iki etmeyen bir ‘ hükümet memuru’ kapı kulu sistemi yaratmaktır. İşle göre personel değil yandaşa göre iş yaratmaktır. Tüm vatandaşlara eşit, nitelikli ve parasız olarak sunulması gereken kamu hizmetlerini sermayenin ‘Kar’ mantığına göre halka satmakla görevlendirilecek CEO’lar kamu kurumlarına ’özel sektörden’ atanmak istenmektedir. Bu adım sosyal devletin tavsiyesinden başka bir amaç gütmemektedir.
Oyunu görüyoruz, tepkimizi yükseltiyoruz!
AKP genel olarak TBMM’ye gönderdiği yasa taslaklarında kamuoyu tepkisini en aza indirmek için yapmayı düşündüğü kritik değişiklikleri gizlemeyi seçmektedir. 15 Mayıs 2013 de gönderilen bu tasarıda iş güvencesi ve performansa dayalı ücretlendirmeye ilişkin doğrudan değişiklikleri ön görülmese de tasarının içeriği dikkatle incelendiğinde esas hedefin iş güvencesini ortadan kaldırmaya yönelik düzenlemeleri içerdiği görülmektedir. Vicdanlarında Kamu emekçilerinin sorunlarına yer vermeyenlerin torba yasa tasarılarından medet umulmayacağı gerçeğini defalarca yaşayarak öğrendik. Aynı tehlike bugünde kapımız da. Hükümetin bakanları tarafından Kamu emekçilerinin iş güvencelerinin ortadan kaldırılmasına yönelik beyanatlarını defalarca dinledik. Eğer biz iş güvencesine sahip çıkmazsak, fırsat buldukları ilk anda bu değişiklikleri yapmayı deneyeceklerinden hiç kuşkumuz olmamalıdır. Bugün önümüzde iki nokta var. Ya işimize,  güvencemize göz koyanlara karşı, geleceğimize sahip çıkmak için örgütlü mücadeleyi yükselteceğiz ya da AKP ye biat eden hükümet memurluğu ile güvencesiz, esnek, kuralsız çalışmanın gönüllü kulları olacağız. Tercih bizim, tercih hepimiz.
Artık Yeter!Ülkemizin aydınlık yüzü,kamu vicdanı adına KESK olarak seyirci kalamazdık, bizde onu yaptık.27-31 mayıs 2013 tarihleri arasında tüm emekçiler ve halkımızla buluşarak bu torba yasayı kabul  etmeyeceğimizi referandum yaparak, taleplerimizi imza kampanyaları yaparak duyuracağız.Demokratik hakkımızı kullanarak kamunun talan edilmesini engellemek adına sosyal devlet anlayışını savunarak nitelikli, ücretsiz vergilerimle karşılanan bir kamu hizmeti isteğimizi dile getireceğiz.İş güvencemizden taviz vermeyeceğimizi ‘ ne işletme  darphane burası hastane’ diyerek  5 Haziranda GREV yaparak bir kez daha hükümeti uyaracağımızı buradan duyuruyoruz.İş güvencemize ve geleceğimize sahip çıkalım, AKP yi güçlü bir şekilde uyaralım.5 haziran’da GREV deyiz.!
              SES MANİSA ŞUBE YÖNETİM KURULU Adına  SERPİL DENİZ (ŞB.Bşk.)







Hiç yorum yok: